Yaşam-Odaklı Bakış Açısı

“Her sistem yeteri kadar bilgi işlediği zaman zeka üretiyor.” 

Türker Kılıç’ın yaşamdaşlık kavramı hakkında yazı yazmayı planlarken böyle özetleyici bir alıntı karşıma çıkınca yazıma böyle başlamam gerektiğini düşündüm. Bir cümle hem konuyu hem de kendini bu kadar net anlatabilirdi. Yaşamdaşlık kültürü benim en çok sevdiğim kültürlerden biri. Hem koç hem de sıkı bir doğa sever olarak bu kültürü merkezime koymam da çok doğal. Her sistem bütün ve parçalarından oluşuyor ve bu ailenin çok güçlü bir iç ilişkisi var. Her üyenin kendi ve bütüne dair bir sesi var. Büyük resimde üyeleri görüyoruz ama aslında gördüğümüz bir aile kültürü. (Kılıç) Bu kültür nasıl oluşuyor ve önemli noktalar neler? Bu yazıda tam da bu konuya odaklanmak istiyorum.

Demin aile benzetmesini kullandım ama kendi çıkış noktalarımdan biri olan doğadan bahsetmemek de odak dışına çıkmak olabilir. Doğa ve yaşamı birbirinden de ayıramayız. Biz insanlar da yaşamın diğer canlılar kadar parçası ve dönüştüren güçlerinden birisiyiz. Bu da yaşamdaşlık kültürüne bağlı olarak türler arası eşitliği getiriyor. (Kılıç)

Bu eşitlik nasıl oluyor ve etkileri neler?

Türker Kılıç insan odaklı yaklaşımdan yaşam odaklı yaklaşıma geçişin önemini anlatıyor. Biz insanlar olarak dünya tarihinin büyük bir kısmını insan odaklı yaklaşımla şekillendirdik ve bu, seçeceğimiz en iyi yoldu. Fakat artık resimde eksiklikler var ve bu boşluklar ancak yeni bir bakış açısıyla dolar. Sayın Kılıç’ın söylediği gibi sadece teldeki kuşlara bakmaktan, diğer kuşlarla olan ilişkilerine de bakmak gerekiyor. (Kılıç)

Bağlantısallık nedir?

Bağlantısallık, tümden gelim ve tümevarım yaklaşımlarının birleşimi. Başka bir deyişle, aynı anda büyük resmin kendisi ve parçasıyız. Yaşam, en büyük bilgi ağı ve zeka yaşama ait bir şey. (Kılıç)

İnsan bu resimde nerede?

Aslında bu sorudan daha büyük bir soruyu yazmak istiyorum: Bağlantısallık nasıl bir kültür ve nasıl var olur? Başlangıç noktaları merak, iyilik ve yaratıcılık. Merak, özellikle son zamanlarda üstüne çok araştırma ve gözlem yapılan kavramlardan biri. Yeni dünyanın neredeyse her alanında merak etme kavramı sıkça kullanılıyor. (Kılıç) Hatta merak etmek ve keşfetmek, büyürken farkında olmadan kullandığımız taraflarımız. Çocukları ve bir şeyleri ilk defa deneyimlediklerini düşünün; yüz ifadeleri ve sesleri hemen değişiyor. Keyif aldıkları şeyleri ve kendi alanlarını oluşturmaya başlıyorlar. Bu da zamanla kişinin kendi özgünlüğünü yaratması anlamına geliyor. İnsan da bu şekilde demin bahsettiğim büyük resmi şekillendiriyor.

Bu yazıyı okurken siz neler düşündünüz? Sizin büyük resimde nasıl bir rolünüz var? Sizce insanlar daha başka neler yaparsa resimdeki ilişkiler güçlenir?

Kaynakça

Kılıç, Türker. “Yeni Bilim: Bağlantısallık – Yeni Kültür: Yaşamdaşlık.” YouTube, konuşmacı Türker Kılıç, TEDxReset, 2022, www.youtube.com/watch?v=lqNrrQKsu7U.

Merak Etmek

Bu yazıya başlamadan önce 21. yüzyıl yetkinliklerini araştırmaya başladım. Faydalı bulduğum kaynaklara göz atarken, bu yazıyı daha geniş bir bakış açısıyla yazabileceğimi düşündüm ve 21. yüzyıl yetkinliklerini başka bir yazının konusu olarak not aldım. ✍️ Başlıkta ve görselde yer alan konuya dönersem; merak etmek, bence en önemli ve zamansız yönlerden biri.

Yüzyıllar geçtikçe bu kaynaklar ve bakış açıları, yeni disiplinler ve gündemlerle değişiyor; meraklı insanların çalışmaları ise zamansız kalıyor. Merak duygusunu her düşündüğümde, teknoloji bu kadar ilerlememişken ortaya çıkan Leonardo Da Vinci ve Hezarfen Ahmed Çelebi gibi isimler geliyor aklıma. “Onlar olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu?” gibi sorular da zihnimde dönmeye başlıyor ve bu sorulara çeşitli cevaplar arıyorum.

Bu ve benzeri soruların cevapları genellikle tek bir tane olmuyor. Göle atılan bir taşın oluşturduğu halkalar nasıl farklıysa, taş farklı bir yere atıldığında dünyanın yansımaları da yalnızca tahmin edilebiliyor. Elbette, yaşam boyu öğrenme gibi kavramların varlığını sürdürdüğü bu dünyada önemli olan sadece olanı devam ettirmek değil, varılan noktadan nasıl ilerlendiği. Zaman ve hayat ileriye akan bir nehir gibi… Bu nedenle odaklanmamız gereken, bu nehrin akışını sürdürmek ve bu süreci yaşarken sonradan gelenlere ilham verebilmek. 💭

Yazıyı toparlamak gerekirse; merak, dünya tarihini şekillendiriyor. İnsanları yeni şeyler keşfetmeye teşvik ediyor. Kolaylık sağlayan, yeni alanlar açan ve kalıcı etkiler bırakan keşifler ve çalışmalar, bugün geleceği planlarken değerli kaynaklar haline geliyor.

Yazımı bitirirken size ileriye dönük bir soru sormak istiyorum:

Bundan 100 yıl sonra nasıl bir keşifle anılmak istersiniz?

Bu keşfin hangi alanda ve nasıl bir etkisi olursa, başarılı olduğunu düşünürsünüz? 🌱✨

Merak ve Yaşam Boyu Öğrenme

Bugün internette gördüğüm bir videoda, küçük bir kız babasına zor sorular soruyordu. Sorular zordu ama çocuğun merakı benim daha çok dikkatimi çekti. Sonra yorumlara baktım ve çoğunda benzer şeyler yazıyordu; “ Ben küçükken buna benzer sorular soruyordum.” Küçük yaşta neden çok soru sorup, büyüdükçe daha az şeyi merak ederiz? Bu soruya kesin bir yanıt vermek zor olsa da, merakın önemini vurgulamak istiyorum.

Merak, yeni şeyler öğrenmek ve kendimizi geliştirmek için harika bir araçtır. Doğru sorular ve bakış açılarıyla, hayatımızda büyük değişim ve dönüşümler yaratabiliriz. Yaşam boyu öğrenme kavramı bundan dolayı çok önemli. UNESCO’ya göre, “Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa. Yeni şeyler öğrenmiyor, şaşırmıyor ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa. Merak etmiyor, keşfetmiyorsa. Geçmişte, anılarında yaşıyor ve sürekli eskiyi tekrar ediyorsa, yaşlıdır.” Yani genç kalmanın sırlarından bir tanesi, merakımızı canlı tutmakta yatıyor.

Peki nasıl genç kalabiliriz? 

Hobilerimize odaklanarak ve yeni şeyler öğrenmeye açık olarak. O bir zamanlar her şeyi merak eden küçük çocuklar hala içinizde. Onların merakının özünü alıp önümüzde bulunan sınırsız kaynaklı dünyada ilerleyebilirsiniz. Şimdi, geçmişe göre öğrenmek çok daha kolay. Önemli olan, öğrenmeye istekli olmak.

Hayatınıza baktığınızda, son zamanlarda neleri merak edip araştırıyorsunuz? Bu meraklar size neler katıyor?

Şapkalar

Uzun zamandan sonra merhaba,

Farkındayım uzun zamandır doğru düzgün paylaşım yapamıyorum ve bundan dolayı planladığım içeriği bu kısa yazı ile paylaşmak istedim. ☺️

Uzun zamandır bir proje üzerine çalışıyorum ve bir şeyi yaratmak düşündüğümden de fazla vakit alıyor. Durmadan yeni bir şey öğrenmek ve üretmeye odaklanıyorum. Sizden bu arayı verdiğim için özür diler ve hazır yarın hafta sonu başlarken güzel vakit geçirmenizi dilerim. 🙏✨

Çok çalışıyorum ama bir o kadar da keyif alıyorum. 🤓 Bir şey üretiyor olmak beni çok motive ediyor ve keyfini size anlatamam. Aslında yaptığım çok farklı bir şey değil; sadece yeni bir alanda benzer yöntemleri kullanmak. Bundan dolayı koçluk şapkamı bazı günler bu iş için değiştiriyorum. 🧢 Bunları yazarken de aklıma Leonardo Da Vinci’nin Vitruvius Adamı aklıma geldi. 🙃 Bence 21. Yüzyılda önemli ilham kaynaklarından biri. Birden fazla alanda olup onları beraber kullanmayı bilmek çok değerli. 🧩 Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin kaç tane şapkanız var? Bunları yazarken zihnimde bir çok benden oluşan bir görsel canlandı mesela. Hepsi benden ayrı gibi ama hepsi benim birer parçam. Ben aklıma gelen görseli hazırlayacağım ama izninizle size bir soru sormak isterim; sizin aklınızda konuya dair nasıl bir görsel canlandı? 😇

Koçluğa neden ihtiyaç duyarız?

Koçluk yöntemleri ve bakış açısıyla insanların hayatlarını kolaylaştırmak için vardır. Özellikle ucu açık kuvvetli sorular ve 3. seviye dinleme bu alanın en güçlü araçlarından ikisidir. Bunlara bağlı olarak bir koçun en önemli yetkinliklerinden biri karşısındaki iyi dinlemek ve ihtiyaca yönelik soru sormaktır.

Koçluğun faydaları nelerdir ?

1. Kendimizi daha iyi tanıdığımız için daha rahat kararlar alırız. Öncelik ve değerlerimizi bilmek bize yardımcı olur.

2. Sorunlardan çok çözümlere odaklanarak hızlı problem çözeriz. Hangi kaynağı nasıl kullanacağımızı daha iyi biliriz.

3. Değişim ve dönüşüm zamanlarında esnek ve yaratıcı oluruz. Aşılması gerekilen engeller basit sorulara dönüşür.

4. İş, sosyal ve özel hayatlarımızı dengeli yaşarız. Rutinlerimize keyif veren şeyleri de koyabiliriz. Hatta hiç bilmediğimiz yeni alanlar açılır ve hobilerimiz artabilir.

5’li Koçluk Programı

“Tecrübe insanın başına gelenler değil, başına geldiğinde ne yaptığıdır.

– Aldous Huxley

Hayatı bakış açılarımızı kullanarak istediğimiz şekilde yönetebiliriz. Bazen x bazen de y noktası fayda sağlar. Bunu ihtiyaçlarımızın değiştiği anlarda yapabiliriz. O zamanlarda kendimize “ Şu an bana ne yardımcı olur?” sorusunu sorar ve çözüm bulmaya odaklanırız. Bu program işte tam bu tip anlara destek olmak için tasarlandı. Kendinizi uzun vadede daha fazla tanıyacağınız ve esnek bir şekilde hayatınızı şekillendireceğiz bir bakış açısıyla da güçlendirme amaçlandı. Bu öğrenci, genç yetişkin ve yetişkinlere yönelik özel bir şekilde yapılandırılmış bir koçluk programıdır. Daha detaylı bilgi için yazının devamını okuyabilir ve bana serraispahani@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Amaç nedir?

Hayatın daha da hızlandığı bu dönemde bazen hedef/hayallerimize ulaşmak için zorlanabiliyoruz. Zamanı bu anlamda nasıl kullanacağımız konusunda kafalarımız karışabiliyor ve hangi kaynakları nasıl kullanacağımızı bilemiyor olabiliriz. Bu programın amacı sadece 1 tanışma ve 5 ilerleme görüşmesi ile size sizi dinleyip destekleyici sorular ile yardımcı olmak. Başka bir deyişle, size yetkinliklerinizi ve yapabileceklerinizi hayatınızda yeniden kullandığınız bir alan açmak.

Süreç nasıl ilerleyecek?

1 tanışma ve 5 ilerleme görüşmesi ile toplam 6 online buluşma olacak. Başta hazırlanan destekleyici materyaller sizinle paylaşılacak. Görüşmeler ortalama 45 dakika ile 1 saat olacak, başta yollanan materyaller üzerinden ilerlenecek ve sürecin sonunda hatırlatıcı olarak size fayda sağlayacak.

Neler kazanacaksınız?

1. Zamanı verimli kullanabileceksiniz.

2. Kendinizi daha yakından tanıyacaksınız.

3. Yetenek ve deneyimlerinizi daha iyi kullanmayı keşfedeceksiniz.

4. Çözümlere en kolay yoldan ulaşma yetkinliğiniz artacak.

5. Yeni hedef/ hayallere vakit ayıracak zaman ve alan yaratabileceksiniz.

Merak etmek ve üretmek

Merhaba,

Bugün sizinle merak hakkında kısa bir yazı paylaşmak istiyorum. Dün bir markete gittim ve uzun zaman sonra bir dergi dikkatimi çekti. Derginin kapağında beyin hakkında bir başlık ve benzer konu başlıkları vardı. 🔎 Dergiyi aldım ve bugün okumak için neredeyse odanın ortasına koydum. Biliyorum uzun zamandır yazı yazmıyor ve içerik paylaşmıyorum. Fakat bu dergi üretme duygumu harekete geçirdi ve kendimi iş başında buldum! 🤓

Derginin başlığına karşı hissettiğim duygu merak olduğu için de yazı ve resmin konusunu bulmak zor olmadı. Kendime “ Merak nasıl çizilir? “ diye sorduğumda gördüğünüz akıl haritası oluştu. 🖌️Öncelikle üretme isteğini yazdım ve bende yarattığı etkileri. Sonra neye benzetebileceğimi düşündüm ve tohum ekme hali gözümde canlandı. 🌱Düşüncelerimi topladıktan sonrada gördüğünüz kalp illüstrasyonu oluştu. 🩷

Eski yazı ve çizimlerimden farklı olarak bugün sizinle arada aldığım notlarımı da paylaşmak istedim. Bunun en büyük sebeplerinden biri merak etmenin bir süreç olması olabilir. ✨ Dün o dergiyi almak içeriğin şeklini değiştirdi. 📚

Siz meraklı olmayı nasıl anlatırsınız? Neye benzetirsiniz? Neler sizde üretme isteğini doğurur? 🌱🌸

Doğa ve insan – 4

Normalde doğa ve insan içeriklerim için fotoğraf çekerim. Ama bu sefer doğa ve insan ilişkisini çizim olarak paylaşmak istedim ve kendime “Nasıl çizebilirim? “ sorusunu sordum. 🤓 Aklıma bir bina ve binaya bakan bir hayvan çizmek geldi. Hayvanın da dikkatini çeken bir şey olmalıydı, yiyeceği bir şeyler! 🍴Böylece sarmaşık kaplı bir binaya bakan zürafa ortaya çıktı. 🦒 Siz doğa ve insan ilişkisini nasıl resmedersiniz? 🌱

Yaratıcılık ✨

🌱

Yaratım

Yaratmak

Bu kelimeler galiba insan doğasını en fazla yansıtanlardan olabilir. En basit açıdan baktığımızda bile bir anlamı var. Günlük hayatlarımızda yemek yaparken birden fazla değişik malzemeyi karıştırıp, yemek yapıyoruz. Ya da bir şey yazarken kalemin mürekkebi ile kağıda orada olmayan bir şeyler çiziyoruz/yazıyoruz.

Okuduğunuz üzere yaratıcılık hayatımızın her alanında bir şekilde var. Farkında olmadığımız zamanlarda bile etrafımız yaratmış olduğumuz şeylere dolu. Geçen günlerde tam da bu konu hakkında “ The Mind , Explained” belgesel serisinin “Yaratıcılık” bölümünü seyrettim ve bu kadar çizim ve renklerle yaşayan bir insan olarak da beni çok etkiledi.

Belgesele göre yaratıcılık nedir?

Yaratıcılık düşündüğümüz kadar mistik ve bulunması zor bir şey değil, bir kasımız. Pratik yaparak o kas daha da güçleniyor ve bize doğal gelecek şekilde rutinimizin parçası oluyor.

Nasıl yaratıcı olunur?

Demin yazdığım gibi yaratıcılık bir kas ve pratikle güçleniyor. Fakat burada süreci hızlandıran çok önemli bir soru var, “Ya olursa?”. Yaratıcılığın formulü olsa bu birşeyleri farklı ve yeni şekillerde birleştirmek. Bu soru kalıbı da işleme merak duygusunu da ekliyor. Başka bir yaratıcı bakış açısını da doğaçlama yapılan tiyatroda görebilirsiniz. Doğaçlama tiyatro yapanlar yaratıcılıklarını “evet, ve…” tekniği ile arttırıyorlar. Bu teknikle doğaçlama sırasında kişiler birbirlerini dinliyor, kendi düşüncelerini ekliyor ve herkesin ortak ürünü olan bir performans ortaya çıkıyor. Başka bir deyişle, yargısız ve iletişime açık bir ortamda kişiler birbirileri ile çalışıyor.

Yaratıcılık ve hayal gücünün farkı

Hayal gücü yaratıcılığın başlangıç noktalarından biri. Her yaratıcı insan hayal gücünü kullanır ama her hayal gücü kuvvetli insan yaratıcı olmayabilir. Üstüne odaklanılmış hayal gücü kişiyi yaratıcı yapıyor.

Nasıl odaklanılır? Yaratıcılığı neler arttırır?

Her şeyden önce merak duygusunu taze tutmak birçok şeyi başlatacaktır. Merak duygusu keşif alanı ve sonuç olarak da yaratıcılığı ortaya çıkartır. Bunu da bir şekle dönüştürecek olursam bir döngüyü temsil eden bir yuvarlak olur. Ne kadar keşfedersek o kadar yaratıcı olur ve bu döngüyü kuvvetlendiririz. Ama yaratıcılık sürecinin dümdüz yukarı çıkan bir çizgi olmadığını hatırlamakta da fayda var. Bu süreçte önemli olan kararlı ve keyifli olmak. Kararlı olmak sizi ileri taşırken, keyif de aksilikleri en kolay şekilde çözmenizi sağlar.

Bunun dışında aramızda üstüne yatmak dediğimiz teknik de oldukça faydalı. Başka bir açıdan bakarsak, bir şeyi akışına bırakıp daha sakin gözlemler yapmak. Bu bazen gerçekten ertesi gün veya başka günlere bırakmak anlamına gelirken, bazen de gün içinde hayal kurmak da olabiliyor.

Son olarak demin de yazdığım gibi odaklanmak yaratıcılığı arttıran önemli yöntemlerden biri. Merak ve odaklanmak formülün en önemli etkenlerinden biri. Üstüne düşünüp adımlar atmazsak çok güzel bir şeye dönüşebilecek bir düşünce uçup yok olabilir. Onun üstüne çalışmalı ve onu somutlaştırmalıyız. Tabi odaklanma yöntemleri oldukça şahsi bir şey olabilir. Bundan dolayı yaratıcılık yolculuğunun keyifli yapacak bakış açıları her zaman faydalı olacaktır. Buna bağlı olarak yazımı bitirirken size bir soru sormak isterim; neler her zaman keyfinizi arttırır ?✨

Not: Belgeseli seyretmiş ve seyretmek isteyen herkes, siz de lütfen fikirlerinizi serraispahani@gmail.com adresi ya da Instagram üzerinden benimle paylaşın.☺️

The Mind, Explained, Creativity , https://www.netflix.com/tr/title/81098586 *

Pantone – Very Peri

Pantone 2022 yılının rengi olarak “Very Peri” yi seçti. Renk morun çok güzel bir tonu. 🟣Fakat, renk açıklamasında kullanılan kelimeler/değerler de bana ilham oldu. 🌱Dinamik duruş, cesur yaratıcılık, yaratıcı ifade, keyifle beraber yenilik ve yeni bakış açısı bana enerji verdi. 🪁 Ben de 2022 panosu şeklinde çizmek istedim. 🤓 Sen 2022 yılına nelerle girersen daha ileriye dönük olursun? ✨