Empati ve İyi Dinlemek

Birisiyle ya da bir grup içinde iyi bir iletişim kurulduğunu nasıl anlarsınız? Daha fazla gülümseyen insanlar mı? Sakin bir ortam mı? Rahat akan sohbetler mi?

Bunların hepsi geçerli cevaplar olabilir. Ancak bir iletişimin iyi olduğunu anlamak için önce şekillendiği ortamı değerlendirmek gerekir. Yine de, iyi bir iletişimde öne çıkan iki temel özellik vardır: empati ve iyi dinleme. Bu ikisi bir arada olduğunda, yanlış bir iletişim kurmak neredeyse imkânsız hale gelir.

Empati ve İyi Dinleme Arasındaki Bağ
Önce iyi dinlemeden başlayalım. İnsanların en temel ihtiyaçlarından biri, duyulduğunu hissetmektir. Konuşmanın her iki taraf için de dengeli bir alışveriş olması gerekir. Ne kadar konuşuyorsanız, o kadar da dinlemeniz gerekir. Bu denge, rollerinize göre elbette değişebilir.

Empati ise dinleme becerisini güçlendirir. Karşınızdakini gerçekten anlamanızı sağlar ve böylece iletişim daha akıcı hale gelir. Karşı taraf, duyulduğunu hissettiğinde kendini daha samimi bir şekilde ifade eder.

Samimiyetin Gücü
Samimiyet, bir ilişkinin temel taşlarından biridir. Samimi bir ortamda kelimeler daha az ama daha anlamlı olur. Kelimelerin açıklıkla ifade edildiği bir yerde insanlar daha mutlu olur. Bu durumu bir göle atılan taşa benzetebiliriz: Samimiyetin yarattığı etkiler, suya yayılan halkalar gibi genişler.

Peki siz ne düşünüyorsunuz?
Siz iyi bir iletişimde olduğunuzu nasıl anlıyorsunuz? Empati dışında, sizce iyi bir iletişim için başka hangi özellikler vazgeçilmezdir?

Merak ve Yaşam Boyu Öğrenme

Bugün internette gördüğüm bir videoda, küçük bir kız babasına zor sorular soruyordu. Sorular zordu ama çocuğun merakı benim daha çok dikkatimi çekti. Sonra yorumlara baktım ve çoğunda benzer şeyler yazıyordu; “ Ben küçükken buna benzer sorular soruyordum.” Küçük yaşta neden çok soru sorup, büyüdükçe daha az şeyi merak ederiz? Bu soruya kesin bir yanıt vermek zor olsa da, merakın önemini vurgulamak istiyorum.

Merak, yeni şeyler öğrenmek ve kendimizi geliştirmek için harika bir araçtır. Doğru sorular ve bakış açılarıyla, hayatımızda büyük değişim ve dönüşümler yaratabiliriz. Yaşam boyu öğrenme kavramı bundan dolayı çok önemli. UNESCO’ya göre, “Bir insan konfor alanının dışına çıkamıyorsa. Yeni şeyler öğrenmiyor, şaşırmıyor ve çoğu şeyi bildiğini düşünüyorsa. Merak etmiyor, keşfetmiyorsa. Geçmişte, anılarında yaşıyor ve sürekli eskiyi tekrar ediyorsa, yaşlıdır.” Yani genç kalmanın sırlarından bir tanesi, merakımızı canlı tutmakta yatıyor.

Peki nasıl genç kalabiliriz? 

Hobilerimize odaklanarak ve yeni şeyler öğrenmeye açık olarak. O bir zamanlar her şeyi merak eden küçük çocuklar hala içinizde. Onların merakının özünü alıp önümüzde bulunan sınırsız kaynaklı dünyada ilerleyebilirsiniz. Şimdi, geçmişe göre öğrenmek çok daha kolay. Önemli olan, öğrenmeye istekli olmak.

Hayatınıza baktığınızda, son zamanlarda neleri merak edip araştırıyorsunuz? Bu meraklar size neler katıyor?

Üretmek ve Yaratıcılık

Üretmeye başlamak için nelere ihtiyacınız var? Bir kağıt ve kaleme. 

Mesela ben bu yazıya diğer notlarımın bulunduğu bir kağıdın arka sayfasında ve sınırlı bir alanda başlıyorum. Sonra dayanamayıp 5 dakika önce ertesi gün çalışmaya devam ederim diye kapattığım bilgisayarımda da devam ediyorum. Bu yazı Ikigai kitabını incelerken zihnimde şekillenmeye başladı. Kitabı incelerken aklıma başka bir kitap geldi ve kitabı gözümün önünde bir yere koyma fikri geldi. Böylece dışarı çıkmak isteyen kelimelerimi klavye ile sizinle paylaşıyor oldum. Yorgun veya enerjik olmam farketmez, bazı şeylerin doğru zamanlarını tahmin edemeyiz. Bazen gelen ilhama zihnimizde bir sandalye çekmemiz gerekir. Çünkü geldiği zaman en güzel hediyelerini de getirir. Bu açıdan bakınca üretmek düşündüğümüz kadar zor değil. Bir fikir ve onu işleyecek motivasyona ihtiyacınız var. Gerisi sadece birbirini takip eden adımlar… Tabi her zaman benim şimdi yaptığımı yapamazsınız. Zamanınız da olmayabilir. O zaman aklınıza gelen şeyi hatırlatacak bir şey bulabilirsiniz. Fotoğraf çekebilir, onu hatırlatan kısa notlar alabilir ya da kendi yöntemlerinizi kullanabilirsiniz. 🤓 Fakat yazmak önemli. Çok kısa ve net bir cümle yazdığımı farkındayım. El ile yazmak öğrenme ve ilerleme süreçlerini hızlandırıyor. Yazı yazmayı sevmiyorsanız da çizebilirsiniz. Aklınıza o fikre dair gelen şeyleri çizmek de benzer etkiler yaratacaktır. Fikir geldiği an yapabileceğinizin en iyisini yapın yeter. Zaten bu her zaman yaptığımız şey. Milton Erickson Prensipleri de bunu anlatır. 

Yazı anladığım kadarıyla daha da uzayabilir ve ben bunu istemiyorum. Bundan dolayı kısa bir cümle ile sonlandıracağım; sizi destekleyen fikirlerinize bir şans verin. Onlar yaratıcı düşüncelerinizin size verdiği hediyeler.

Üretmenin Merakı

Üretmek güzel şey. Yazıya aklıma ilk gelen cümleyi yazdığım için özür dilerim. Daha doğrusu yazıya geçirirken düzeltmediğim için özür dilerim. Fakat kendimi bu cümleyi duyarken gülümsediğimi fark ettim. O gülümsemeyi buraya nasıl geçirebileceğimi de bilemedim. 🙃 Son günlerde uzun zaman sonra resim defteri ve fikirlerimi yanımda daha fazla taşıyorum. Bu dönemlerin diğerlerinden farkı çizecek olmanın verdiği keyif. Geçenlerde kalem kağıt taslaklar çizerken kendimi hafiflemiş hissediyordum. Kalemle oklar çıkartıp çizim notları alıyordum. 🌸 Sonra evden çıktım ve yerde çok komik şekilde yatan bir sarman gördüm. Beni görünce karnını açıp onu sevmemi istedi. Aslında bu Moda’da ortalama bir gün. Diğerlerinden farkı bugün yeni çizimler için gözlem moduna almam.🤓 Doğayı, sokağı ve kendimi gözlemliyorum. Neler çizilmek istiyor? Neleri çizebilirim? Çizdiğimde hangi renkleri kullanacağım?… Bunlar da aklımdan geçenler. 💭 Bu keyfi ve merakı seviyorum. Beni mutlu eden yanlarımdan biri. O renk ve şekiller beni anlıyor diye düşünüyorum. Anlaşılmak ta en önemli ihtiyaçlarımızdan biri. Bundan dolayı kendimizi anlatmak ve yakın bulduğumuz insanlarla arkadaşlık ediyoruz. Peki tanımadığımız insanlarla nasıl bir iletişim içindeyiz? Kendimizi en rahat hissettiğimiz iletişim şekillerinde. 😇 Birisi kitap yazıyor, diğeri şarkı söylüyor, başkası koca koca duvarlara resim çiziyor ve ben gibileri de küçük kağıtlara daha da küçük şeyler çizmek istiyor. Bunlar çok şahsi reçeteler. Sanki içimizde bir şef var ve istediğimiz tatları bize sunuyor. Sonuç, şölen masaları. ⭐️ Çok keyifli, uzun muhabbetli ve bol kahkahalı masalar. Ben bu masada not defterine küçük küçük çizim yapanım. Sizler bu masanın hangi kısmındasınız? ✨

Şapkalar

Uzun zamandan sonra merhaba,

Farkındayım uzun zamandır doğru düzgün paylaşım yapamıyorum ve bundan dolayı planladığım içeriği bu kısa yazı ile paylaşmak istedim. ☺️

Uzun zamandır bir proje üzerine çalışıyorum ve bir şeyi yaratmak düşündüğümden de fazla vakit alıyor. Durmadan yeni bir şey öğrenmek ve üretmeye odaklanıyorum. Sizden bu arayı verdiğim için özür diler ve hazır yarın hafta sonu başlarken güzel vakit geçirmenizi dilerim. 🙏✨

Çok çalışıyorum ama bir o kadar da keyif alıyorum. 🤓 Bir şey üretiyor olmak beni çok motive ediyor ve keyfini size anlatamam. Aslında yaptığım çok farklı bir şey değil; sadece yeni bir alanda benzer yöntemleri kullanmak. Bundan dolayı koçluk şapkamı bazı günler bu iş için değiştiriyorum. 🧢 Bunları yazarken de aklıma Leonardo Da Vinci’nin Vitruvius Adamı aklıma geldi. 🙃 Bence 21. Yüzyılda önemli ilham kaynaklarından biri. Birden fazla alanda olup onları beraber kullanmayı bilmek çok değerli. 🧩 Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin kaç tane şapkanız var? Bunları yazarken zihnimde bir çok benden oluşan bir görsel canlandı mesela. Hepsi benden ayrı gibi ama hepsi benim birer parçam. Ben aklıma gelen görseli hazırlayacağım ama izninizle size bir soru sormak isterim; sizin aklınızda konuya dair nasıl bir görsel canlandı? 😇

Sınırsız Sınırlar

Sınırsız sınırlar denilince aklınıza neler geliyor? 

Sınırlar nasıl sınırsız olur? 

İlk sorunun cevabını sizin adınıza vermem doğru olmaz ama ikinicinin cevabını verebilirim. Sonuçta yazının başlığını ben yarattım.🤓  Nasıl hepimiz farklıyız, bakış açılarımız gibi kişisel sınırlarımız da farklı. Hepimiz birer ülke olsak ve sınırlarımız ülkenin sınırları olsa şekiller çok farklı olabilir. 🗺 Kimisi daha yuvarlak sınırlara sahipken kimisi üçgen ile tanımlayabilir. Koçluktaki özgünlük kavramı gibi, bu bir çeşitlilik ve  zenginlik kaynağı! Bu yazıya da bu fikir ile başladım ve aklıma gelen bir kaç şekli çizdim. Bu resim tabiki daha da genişler ve daha da farklı şekillerle dolar.  ✨ Aklıma gelen bir kaç şekil çizdim, hatta farklı renkler de kullandım. Yazının çıkış noktası da resim çizdiğim bir an olmuştu zaten. 🌱“Ben siyah sınırlı çizimleri sevmiyorum.” dedim karşımdakine. 💬Ama bütün renklerin karışımı ve ışığı olan siyahı da çok severim! Çeşitlilik illa renkten gelmeyedebilir.   Bu konuda tek bir doğru var; herkesin kendi sağlıklı sınırları var. ⭐️ Onları tanımak ve saygı göstermek şiddetsiz iletişimin anahtarları. 

Peki birisinin sınırlarını nasıl görebiliriz? 🚲

Sevdikleri, sevmedikleri, rutinleri ve kendilerini ifade şekilleri kişisel sınırlarını gösterir. 📍Konuya buradan baktığınızda sizin sınırlarınız neler ?💭  Şekli, rengi ve tanımları nasıl? Şiddetsiz ve sağlıklı bir iletişim için siz onları nasıl yansıtıyorsunuz? 🤓

Nature and human – 7

Today I saw a different perspective on the relationship between nature and humans; fly. 🙃 It has been with these vehicles throughout human history and entered our lives as an act of travel. But today I want to talk about a different type of flying; fly like birds. 🐦‍⬛ But I can say like them because they seem like they were created to fly. They have wings that make them float in the air and bodies that support the wings. They eat differently than us and nest in higher places. 🪺 As humans, we feel this feeling mostly with an airplane or different vehicles. You can even look at the sky and ask, “I wonder what this cloud looks like?” We pass through the clouds we follow by asking the question. We see how soft and huge the clouds we create games actually are. ✈️

Flying is actually a desire that we had as children. We, children who try to go to the top when we get on the swing, look out the plane window with a similar feeling when we grow up. 🥹 Then, are we human birds?😇 I wonder what they would be like if we had wings like birds? I would definitely want a warm toned color somewhere. 😊 Before finishing the article, I would like to ask you a question with your permission. How would you describe flying? Which part of you in particular still sees flying as a child looking at the clouds? ☺️

Note: The image was created with artificial intelligence.

#natureandhuman #human #nature #flying #birds #sky #people #clouds #perspective

Today, I witnessed a different  perspective on the human-nature relationship: the act of flying. 🙃Throughout history, humans have utilized various tools and technologies to traverse the skies, making flying an integral part of our lives. However, I’m not referring to this conventional form of flight; I’m talking about the wish to soar through the air like birds. ‍🐦‍⬛

Birds, one might say, were born to fly. Their wings are perfectly designed for gliding through the air, supported by their sturdy bodies. Their diets and nesting habits differ significantly from ours, allowing them to occupy higher altitudes. 🪺 As humans, we can only experience a semblance of this feeling through airplanes or other flying mechanisms. We often gaze at the sky, wondering “What does that cloud look like?”, passing through these fluffy giants. As we play our imaginative games, we realize the vastness and softness of these clouds. ✈️

The desire to fly is deeply rooted in our childlike selves. As children, we strive to reach the highest point on the swing, and this yearning continue  as we grow older, as we peer out of airplane windows. Does this transformation make us “human birds”? What if we had wings like birds? How would they look? I would certainly want them to be adorned with warm colors.

Before concluding this post, I’d like to ask your permission to pose a question: How would you describe the feeling of flying? What aspect of yourself still retains that childlike wonder when gazing at the clouds? ☺️

Note: This image was created using artificial intelligence.

Doğa ve insan -7

Doğa ve insan ilişkisinde bugün farklı bir bakış açısı gördüm; uçmak. 🙃 İnsanlık tarihi boyunca bu araçlar ile oldu ve bir seyahat eylemi olarak hayatlarımıza girdi. Fakat ben bugün farklı bir uçma türünden bahsetmek istiyorum; kuşlar gibi uçmak. 🐦‍⬛ Ancak onlar gibi diyebilirim çünkü onlar uçmak için yaratılmış gibiler. Onları havada süzdüren kanatları ve kanatları destekleyen gövdeleri var. Bizden farklı besleniyor ve daha yüksek yerlere yuva yapıyorlar. 🪺 Biz insanlar ise bu hissi en fazla bir uçak veya farklı araçlar ile hissediyoruz. Hatta gökyüzüne bakıp “Acaba bu bulut neye benziyor?” sorusunu sorarak izlediğimiz bulutların içinden geçiyoruz. Oyunlar yarattığımız o bulutların aslında ne kadar yumuşak ve kocaman olduğunu görüyoruz. ✈️

Uçmak aslında bizim çocuk yanlarımızda olan bir istek. Salıncağa binince en yukarı çıkmaya çalışan biz çocuklar büyüyünce benzer hisle uçağın penceresinden dışarı bakıyoruz. 🥹 O zaman bizler insan kuşu oluyor muyuz?😇  Bizim de kuşlar gibi kanatlarımız olsa acaba nasıl olurlardı? Ben kesin bir yerinde sıcak tonlarda bir renk isterdim. 😊 Yazıyı bitirmeden size izninizle bir soru sormak isterim.  Siz uçmayı nasıl anlatırsınız? Sizin özellikle hangi yanınız uçmayı hala bulutlara bakan çocuklar gibi görüyor? ☺️

Not: Görsel yapay zeka ile yaratılmıştır. 

Yaratıcılık ✨ ve farkındalık🌱

Yaratıcılığın bulunduğu alana göre bir çok tanımı var. Bir sanatçıysanız çıkardığınız sanat eserini üreten güçlerden biri, bir ofisteyseniz de işleri çözme yeteneği olarak tanımlayabilirsiniz. 💬

Yaratıcılığa özden bakarsanız güçlü yönleri esnek kullanmak ve dış dünyaya daha açık olmak diyebiliriz. 🌍 Bulunduğunuz yerde nelerin fayda sağlayacağını ve onları nasıl kullanacağınızı bu şekilde görebilirsiniz. 🗺️

Yaratıcı olmak size nasıl bir farkındalık sağlar? ➡️

Bakış açınızdan daha farklı ve size fayda sağlayacak yeni alanlar keşfederek güçlü yönlerinizi arttırabilirsiniz. 🌱Bununla beraber üretkenliğinizde de olumlu bir değişim olur. 🎉

Hareket etmek

Günlük yazma konuları
Hayatınıza neşe katan, yaptığınız basit bir şeyi anlatın.

Hareket etmek hayatıma neşe katan en önemli şeylerden biri. Hareket etmenin neredeyse bütün türlerini çok seviyorum. Zihnim yorgunken dinçlik, kafam bir şeye takıldığında ise çözüm getiriyor. Hareketi bir çok şekilde de hayatıma katıyorum. Düzenli olarak spor yapmaya çalışıyor ve yapamadığım günlerde de mutlaka evden dışarı yürümek için çıkıyorum.