Doğa ve Denge

“Doğanın yolu, eksik olanı düzeltmek için fazla olanı almaktır.”

-Lao Tzu

Yukarıda yazan Lao Tzu’nun karşıma çıkan en güzel alıntılarından biri olabilir. Ana kavramına bakarsam, karşıma denge çıkıyor. Denge özellikle bu kadar kaynak olan dünyamızda çok önemli. Sonsuz etkisi olabilecek kaynaklar ve kullanma şeklimize göre şekillenebilecek sonuçlar bulunuyor. Tzu’nun da söylediği gibi, yaşam bu kaynakları daha fazla yaşam yaratmak amacı ile kullanıyor. Örnek vermek gerekirse, güneş her canlıya fazlasıyla yetecek kadar enerjiyi çok kısa diyebileceğimiz süreler içinde bize sunuyor. Bu enerjiyi nasıl kullandığımız sadece bizi değil, diğer canlıları da etkiliyor. Doğa kendi içinde bu denge işini çözmüş. Hatta, kendi vücutlarımız da bu dengeyi koruyor. (1)

Doğa neden bu kadar önemli?

Doğa üstünde yaşadığımız yerküreyi güzelleştiren ve diğer canlı dostalarımızı içeren bir şey. Size bu kadar kapsayıcı ve aynı anda içimizde gücünü hissettiğimiz bir şeyi nasıl anlatabilirim onu da bilmiyorum. Yalnızca şunu yazabilirim; doğanın parçasıyız ve doğa da parçamız. Onu anlamak ve model almak, sürdürebilir bir gelecek için oldukça önemli. Doğada yaklaşık 60,000 memeli, kuş, sürüngen ve balık bulunuyor. Bunlara ek olarak, 300,000’den fazla farklı bitki çeşidi yaşıyor. Bütün canlıların dünyayı zenginleştirecek kabiliyetleri var. Amaç sadece bütün canlılar arası eşitlik değil,yeşillenen bir orman gibi büyümek de olmalı.(2)

Bu konuya nereden geldim?

Yeni blog yazım için konu ararken karşıma doğayı rehber alarak enerjiyi daha farkında kullanmak hakkında bir yazı çıktı. Yazı tamda yukarıda yazdığım ana hatları gösteriyordu. Doğanın kendi içinde iletişimi ve araçlarını çok somut bir şekilde açıklamıştı. Yazıyı okurken biyomimikri kavramı dikkatimi çekti ve konuyu genişletmek istedim. (4)

Biyomimikri nedir? Neler doğayı taklit etmemizi sağlıyor?

Bir tasarım üzerinde çalışırken doğadaki sistemleri adapte etmek biyomimikridir. Bunu özellikle son teknolojide gözlemleyebiliriz. Burada önemli olan üç anahtar kelime var; ahenk/uyum, denge ve ritim/düzen. Doğa kendi içinde bunları barındırıyor ve bu dengeyi devam ettiren canlılar en uzun ve güzel yaşayanlar oluyor. (5)

Bu üç kavram nasıl örneklendirebilinir?

1.Ahenk/uyum

Tanım: Akış ile uyum sağlamak.

Örnek: Göç eden bir ördeğin onu rahatsız edecek bir rüzgar ile karşılaştığında, dinlenip havanın sakinlemesini beklemesi.

2.Denge

Tanım: Giren ve çıkan enerjinin dengelenmesi.

Örnek: Aynı ördeğin göç ederken harcayacağı eforu dengeleyecek besini alması.

3. Ritim/Düzen

Tanım: Güçlendiren ve sakinleştiren günlük, mevsimsel ve yaşamsal döngüler.

Örnek: Bunu bir ayının metabolizmasını yavaşlatarak kış uykusuna yatması (6)

Başka hangi örnek verilebilinir?

Kazların göç ederken V şeklinde uçmaları. Bir kaz kendi başında uçmak istese bu kadar verimli sonuçlar alamaz. Bu uçuş şekli kazı %70 daha ileri bir noktaya taşıyor. Stratejik etkisinin dışında, kazların birbirlerini koruyucu davranışları da ömürlerini uzatabiliyor. Bir kaz uçamaz hale geldiği zaman da, genelde 2 kaz o kendine gelene ya da ölene kadar yanında kalıyor. Bu davranışları onları duygusal bir seviyeye taşıyor. (7)

Böyle içinde denge ve şefkat bulunan bir sistem nasıl adapte edilebilinir?

Aşağıda yazan sorular yardımcı olacaktır;

Bunu doğa nasıl çözerdi?

Yaşamın yapmayı öğrendiği şeyi biz nasıl yapabiliriz?

Bu organizmadan ne öğrenebiliriz? (8)

(1) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(2) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(3) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(4) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(5) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(6) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(7) Gary Ferguson, How can we learn to use energy more wisely? Let’s look to nature as a guide. İdeas.ted (blog), 18 Aralık, 2019. Erişim Mart, 2021. https://ideas.ted.com/how-can-we-learn-to-use-energy-more-wisely-lets-look-to-nature-as-a-guide/

(8) Benyus, Janine. “ Biomimicry in action” Filmed 2009. TED video, 17:28. https://www.ted.com/talks/janine_benyus_biomimicry_in_action

“Evet ve”

Bu yazımda sizinle çok basit ve iki kelimeden oluşan bir bakış açısından bahsedeceğim. Adı, “Evet ve”. Onunla birkaç yıl önce tanışmıştım ve bugünlerde daha sık kullanmaya başladım. Sözü çok uzatmadan size bu bakış açısını anlatmak isterim. 🙂

“Evet ve” nedir?

Bakış açısını anlatmadan önce nasıl bir resim içinde onu öğrendiğimi yazmamın önemli olduğunu düşünüyorum. Değerli koçlardan biri olan Marilyn Atkinson dünya oyunu konseptini anlattığı bir söyleşide bu bakış açısından bahsediyordu. Kısaca yazmam gerekirse; bu bakış açısından bakan kişiler, sorulan sorular veya karşılaştıkları durumlara daha yapıcı bir yerden yaklaşabiliyor. Örnek vermek gerekirse, sevdiği renkler sorulduğunda normalde 3 renk söyleyecekse diğer sevdikleri renkleri ve bağlacını kullanarak ekleyebiliyor. Bu da, onlara daha açık ve kuvvetli bir iletişim alanı yaratıyor. (1)

Bu bakış açısı ile başka nerede karşılaştım?

Yazıyı yazmaya başlamadan önce başka kaynaklara da bakıyordum. Karşıma konuyu daha kuvvetlendiren ve keyiflendiren bir kaynak buldum; ünlü komedyen Tina Fey’in Bossypants kitabı. Kitabın bir bölümünde bu bakış açısı kullanılarak yapılan bir doğaçlama tekniği bulunuyordu. Tekniği okudukça konuyu anlatma yollarım çoğaldı. (2)

Tina Fey nasıl anlatıyor?

Anlatım bir doğaçlama tekniğinden geldiği için yazdığım yazıdan daha farklı noktalara gidebilir.

Fakat, Fey benim düşünme sistemimi destekleyen noktalarda da bulunuyor. İlk olarak karşı tarafın yaklaşımına açık fikirli – ben empati kurarak şeklinde de düşündüm- bir konumdan yaklaş diyor. Eğer karşındaki olmasa bile “Elimde bir kutu var” diyorsa, aynı yoldan devam etmelisin. Böylece, onun zihninde yarattığı resmi görür ve yaratıcılığına saygı göstermiş olursunuz. Bu bakış açısının dikkat çeken yanlarından başka bir tanesi ise, iletişime katkıda bulunmak. Burada “ve” kısmı çok önemli. Aslında ekleme yaparak sadece kendini daha fazla tanımıyor, devam eden iletişimi de güçlendiriyorsunuz. (3)

Tina Fey’in kitabına ek kaynaklar bakarken, karşıma başka bir kaynak daha çıktı. Bu kaynak Fey’in doğaçlama tekniğinden farklı olarak, daha çok iş dünyasını odağına almıştı. Bu kaynağı kısaca anlatacak olsam, bir düşünceyi varsayım yapmadan dinleme kısmı dikkat çekiyor. Bu da fikri bütün değerini parlatarak görme halini oluşturuyor. (4)

Konuyu nasıl toparlarım?

Bu bakış açısını bana Don Miguel Ruiz’in “Kullandığın sözcükleri özenle seç” anlaşmasını hatırlatıyor. Ona göre kelimeler sihirli. (5) Ben de ona son derece katılıyorum. Eğer iletişimi bir yola benzetirsek, kullandığımız kelimeler yolu tamda istediğimiz halde yaratmamızı sağlıyor. “Evet ve” bakış açısı da sadece sihirli değil, iletişimde karşı tarafa açık duruşunuzu gösteriyor.

(1) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson

(2) Fey, Tina. Bossypants. Londra: Sphere, 2012

(3) Fey, Tina. Bossypants. Londra: Sphere, 2012

(4) Bob Kulhan, Why “Yes, and…” Might Be the Most Valuable Phrase in Business., son güncelleme 13 Şubat, 2013, https://bigthink.com/experts-corner/why-yes-and-might-be-the-most-valuable-phrase-in-business

(5)Ruiz, Don Miguel. Dört Anlaşma Toltek Bilgelik Kitabı. İstanbul: Kuraldışı, 2017

“My Octopus Teacher”

En sevdiğiniz ve her gördüğünüzde içinizi eriten hayvanlar hangileri?

Kendim cevaplamam gerekirse, bu belgeseli seyredene kadar size muhtemelen köpek, koala, kedi ve tilki derdim. Fakat, bu belgesel ile cevabım değişti. Her hayvanı seviyorum. Hepsinin onları özel yapan özellikleri var. Okyanusta kendi köşesinde yaşayan ve ömrüm boyunca diğer hayvanlar kadar da göreceğimi düşünmediğim bir hayvan bu konuda yolumu açtı. Belgesel bana duygunun düşündüğümden daha da geniş bir şey olduğunu gösterdi.

Özellikle son yıllarda ahtapotların karar verme ve hareket etme şekilleri bilim insanlarının dikkatini çekmeye başlamıştı. Fakat, bu belgesel onların ne kadar muhteşem olabileceğini tekrar gösterdi.

Tabi bunlar benim şahsi fikirlerim ve herkeste aynı etkileri yaratmayabilir ama sizlerle bende böyle bir anlam değişikliği yaptıran “My Octopus Teacher” hakkında kısa bir yazı yazmak istedim. Belgeselin sonunu yazmayacağımın sözünü vererek, belgesel hakkında bazı detayları ve dikkatimi çeken olguları sizinle paylaşacağım.

Belgesel nasıl çekildi?

Belgesel Craig Foster’ında bulunduğu bir ekip ile Atlantik Okyanusu’nda yaratıldı. Craig Foster günler boyunca ahtapotu görme merakıyla suya tekrar tekrar daldı. Tam olarak bir lokasyonunu yazmak gerekirse, bu yolculuk Cape Town ile Namibia arasında bulunan 1000 km olan bir deniz ormanında çekildi. (1) Yolculuk boyunca alanında uzman kişilerle de çalışmaya devam ederek, belgesel son halini aldı. (2)

Yeni neler öğrendim? Bu belgeseli diğerlerinden hangi özellikleri farklı yaptı?

Bundan önce seyrettiğim belgesellerde hep doğaya daha objektif bakardım. Doğanın kendi dinamikleri vardı ve onları sadece seyrederebilirdik. Şimdi çoğu açıdan hala bu fikre sahibim ama iletişim, sevgi ve ilginin vahşi bir hayvanı nasıl değiştirdiğini ilk defa bu kadar derinden hissettim. Bu sadece bir belgesel değil, aynı zamanda bir film gibiydi. Ahtapotun her Craig Foster onun yanına daldığında gösterdiği merak huzur veriyordu. Hatta, ona uzanması beni etkileyen ilk sahnelerden biriydi. Sevgi duygusunun neler katabileceğini başka ve yeni bir formda gördüm. Genel olarak bakarsam, belgeselin bende yarattığı ve gösterilen arkadaşlık ilişkisi beni en çok etkileyen yanları oldu. Tabi kamera arkasında inanılmaz bir çalışma var. Bilimsel olarak doğru olması için uzmanlarla çalışılmış ve çekimleri su altında çekim yapabilen bir ekip kurulmuş. Belgesel hakkında daha detaylı bilgilerin bulunduğu sitelere kaynaklarımdan ulaşabilir ve dikkatinizi çeken başka konular da varsa okuyabilirsiniz.

Daha fazla yazarsam sonunu söylemekten ve fikirlerinizi değiştirmekten çekiniyorum. Belgeseli seyretmiş ve seyretmek isteyen herkes, siz de lütfen fikirlerinizi serraispahani@gmail.com adresi ya da Instagram üzerinden benimle paylaşın. 🙂

Kaynaklar:

(1)My Octopus Teacher, erişim 22 Ekim, 2020, https://seachangeproject.com/myoctopusteacher/

(2) The Making of My Octopus Teacher, erişim 22 Ekim 2020, https://stories.seachangeproject.com/the-making-of-my-octopus-teachernbsp

Not:

Hazırlanan görsellerde ve başta kullanılan fotoğraflar Onedio sitesinden alınmıştır.

İnsan neden önemli?

Aşık Veysel hepimizin nakaratını ezbere bildiğimiz “Uzun İnce Bir Yoldayım” eserinde;

Düşünülürse derince

Uzak gözükür görünce

Yol bir dakka mıktarınca

Gidiyorum gündüz gece” der. (1)

Aşık Veysel ne anlatıyor? Yazıma neden bununla başladım?

Tarihçi ve filozof Yuval Noah Harari dünyada bu kadar canlı varken neden insanın değiştiren canlı olduğunu, yüksek sayıda insan bulunan gruplarda esnek şekilde çalışabilme özelliği ile anlatıyor. En çalışkan olarak adlandırdığımız arılar bile bizim -insanlar- kadar ileri seviyede değil. Grup halinde yaşıyor olsalar bile, insanların karar verme sistemlerine sahip değiller. İnsanlar birbirlerini tanımasalar bile beraber çalışabiliyorlar. (2)

İnsanları özellikle ne ileride tutabiliyor?

Hayal gücümüz ile yaratıp, yaratığımız hikayelere inanabiliyoruz. Başka bir yönden de bakarsak, bir şeyin olma fikrine inanıp yaratabiliyor ve uygulayabiliyoruz. (5)

Bunu hangi aracı kullanarak yapıyoruz?

Dili kullanarak. Dili gerçeklikleri tanımlama ve yeni şeyler yaratmak için kullanıyoruz. Bunu kitlesel bir seviyede iş birliği olarak adlandırabiliriz. Tarihe baktığımızda insan haklarının oluşumunu somut bir örnek olarak gösterebiliyoruz. İnsan hakları, yarattığımız, icat ettiğimiz ve parçası olduğumuz hikayelerle hayat buluyor. Bu açıdan bakınca, kendimizi dil ile dünyayı kontrol eden büyücü veya sihirbazlara benzetebiliriz. (6)

Bunu nasıl yapıyoruz?

Objektif ve kurgusal gerçeklik ile. Objektif gerçekliği yarattığımız kurgusal gerçeklik ile kontrol ediyoruz. Burada dünya ile yerkürenin farkına odaklanmak istiyorum. Merriam Webster’a göre dünyanın tanımı, insan varlığının dünyevi hali. Yani yerkürenin insanlı hali. Gaz bulutu ile oluşan gezegene yeni bir anlam katıyoruz. (7)

Bu soruları cevaplarken sizi 850 yılına götürüp Musaoğulları ile tanıştırmak istiyorum. 3 kardeş olan Musaoğulları Bağdat’da Bilgi Yuvası’ndalar. Onlar “Marifetli Araçlar” kitabını yazdıktan 1000 yıl sonra ilk mekanik bilgisayar bulunuyor. Avrupa bu kardeşlerin eserini okuyarak ilham alıyor. (8)

Neden Musaoğulları’ndan bahsettim?

Teknoloji ve gelişimi çağına göre değerlendirmek gerekiyor. Bu anlamda Musaoğulları hayal gücünün dünyadaki kazanımlarını çok güzel gösteriyor. (12)

Bütün bunları teknoloji çerçevesinden nasıl düşünebiliriz?

2017 CeBIT Fuarı’nda sadece teknoloji uzmanlarının değil, diğer insanlarında içinde bulunacağı Toplum 5.0 açıklandı. “Toplum için teknoloji” amaçlandı. (13)

Toplum 5.0 nedir?

“Nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojileri kullanarak sosyal problemleri çözmeyi ve refah seviyesini yükseltmeyi öngören süper akıllı toplum.” (23)

Bu toplumda herkesin farklı becerilerini her zaman kullanabildiği bir toplum yaratmak isteniyor. (24)

Toplum 5.0 nasıl özelliklere sahip?

Çözüm odaklı, değerlerin yaratıldığı, herkesin çeşitli-birbirinden farklı yeteneklerini kullandığı, herkes için her zaman ve her yerde olanak sağlanması amaçlandığı, dirençli, esnek, insanın doğa ile uyumlu yaşadığı bir toplum. (25)

Toplum 5.0 hangi soruları sorarsak ilerleyebilir?

– Hukuk sisteminde nasıl değişikliklere gidebiliriz?

– Nesnelerin dijitalleşmesindeki bilimsel boşluklar nasıl doldurulur? Bugünden geleceğe nasıl uygulanır?

– Nasıl daha fazla kalifiye personel bulunur? Nasıl daha kalıcı adımlar atılır?

– Sosyo-politik önyargılar yerine nasıl yapıcı fikirlere sahip olabiliriz?

– Toplumsal direncin tam tersi nedir? Onu nasıl hayata getirebiliriz? (26)

(1) “İnsanlık 5.0 I Banu Onaral I TEDxMETUAnkara”, YouTube Video, 19:01, “TEDx Talks” , 30 Ocak, 2017, https://youtu.be/5gC50xQG7yo

(2) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(3) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(4)Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(5) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(6) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(7) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(8) “İnsanlık 5.0 I Banu Onaral I TEDxMETUAnkara”, YouTube Video, 19:01, “TEDx Talks” , 30 Ocak, 2017, https://youtu.be/5gC50xQG7yo

(9) “İnsanlık 5.0 I Banu Onaral I TEDxMETUAnkara”, YouTube Video, 19:01, “TEDx Talks” , 30 Ocak, 2017, https://youtu.be/5gC50xQG7yo

(10) “İnsanlık 5.0 I Banu Onaral I TEDxMETUAnkara”, YouTube Video, 19:01, “TEDx Talks” , 30 Ocak, 2017, https://youtu.be/5gC50xQG7yo

(11) Harari, Yuval N. “ What explains the rise of humans?” Filmed 2015. TED video, 17:08. https://www.ted.com/talks/yuval_noah_harari_what_explains_the_rise_of_humans

(12) “İnsanlık 5.0 I Banu Onaral I TEDxMETUAnkara”, YouTube Video, 19:01, “TEDx Talks” , 30 Ocak, 2017, https://youtu.be/5gC50xQG7yo

(13) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(14) Toplum 5.0: Teknolojik gücü doğru yönetecek akıllı toplum felsefesi, son güncelleme 14 Mayıs, 2017, https://webrazzi.com/2017/05/14/toplum-5-0/

(15)Toplum 5.0: Teknolojik gücü doğru yönetecek akıllı toplum felsefesi, son güncelleme 14 Mayıs, 2017, https://webrazzi.com/2017/05/14/toplum-5-0/

(16) Ilgın Yorulmaz ,Endüstri 4.0’a karşı Toplum 5.0’i gelecekte neler bekliyor? ,son güncelleme 20 Ekim, 2018, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45918360

(17) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(18) Ilgın Yorulmaz ,Endüstri 4.0’a karşı Toplum 5.0’i gelecekte neler bekliyor? ,son güncelleme 20 Ekim, 2018, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45918360

(19) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(20) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(21) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(22) http://www.keidanren.or.jp/en/policy/2016/029_outline.pdf

(23) Fatma Kahraman, Toplum 5.0: Toplum İçin Teknoloji, son güncelleme 6 Şubat, 2019, https://hbrturkiye.com/blog/toplum-5-0-toplum-icin-teknoloji

(24) Ilgın Yorulmaz ,Endüstri 4.0’a karşı Toplum 5.0’i gelecekte neler bekliyor? ,son güncelleme 20 Ekim, 2018, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45918360

(25) http://www.keidanren.or.jp/en/policy/2016/029_outline.pdf

(26) Toplum 5.0: Teknolojik gücü doğru yönetecek akıllı toplum felsefesi, son güncelleme 14 Mayıs, 2017, https://webrazzi.com/2017/05/14/toplum-5-0/

Duyuru

Merhaba,

Beraber geçirdiğimiz bu zor dönemde birlik ve beraberliğimiz çok önemli. Yalnız değiliz. Şuan dünyadaki herkes aynı durumda. 🌏 Birbirimize ne kadar destek verirsek, bu süreci o kadar dingin atlatırız. Ben de bu dönemde sizlerle daha fazla beraber olmak istiyorum. Profesyonel Çözüm Odaklı Kariyer ve İletişim Koçu olarak, benimle iletişime geçeçek 8 kişiye ücretsiz online koçluk yapmayı amaçlıyorum. Bana sitemin iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz. 💬😊

Saygı ve teşekkürlerimle,
Serra İspahani

WeCareForYou #AynıOkyanusunDalgalarıyız #icf

Ağaçların Birbiri ile İletişimi

Suzanne Simard -Orman Ekolojisi Profesörü- ağaçlar hakkında, “Yerin altında başka bir dünya var.” (1) diyor. Sadece üstünü gördüğümüz bu kocaman yemyeşil dünya bildiğimizden çok daha zengin. Hatta, bir insan gibi paylaşımcı ve sosyal de denilebilinir.

Simard ağaçların arasında iletişim olup olmadığını bulmak için ormanda kağıt huşu, Douglas göknarı ve boylu mazı ağaçlarının 80 kopyasını yetiştirerek bir deney yapıyor. Deneyi yaparken ormanda çalıştığı için şansına da bir anne ayı bol bol ziyaretine gidiyor.

Deneyi nasıl tasarlıyor?

Kanada’da Canadian Tire’de kağıt huşu ağacına karbon-14 radyoaktif gazı, Douglas göknarına da kararlı izotop karbon-13 karbondioksit gazı enjekte ediyor. İki gaz kullanmasının sebebini “Türler arasında iki taraflı iletişimin olup olmadığını merak ettiğim için iki tane izotop kullandım.” (2) şeklinde açıklıyor.

Sonuçlar neler ?

Kullandığı izotoplar iki taraflı bir iletişim olduğunu kanıtlıyor. Kağıt huşu gazı emiyor ve Douglas göknarı ile iletişime geçiyor. Yazları huş ağacı göknara göknarın huş ağacına gönderdiğinden gölgedeyken daha fazla karbon gönderiyor. Sonraki denemelerde de tam tersi gözlemleniyor. Huş ağacı yapraksız kalırken göknar büyüdüğü için, ona daha fazla karbon gönderiyor. (3)

Bu iletişim nasıl kuruluyor?

İletişim karbonla beraber azot, fosfor, su, savunma sinyalleri, allel kimyasalları ve hormonlar ile de kuruluyor. Çalışma sırasında önemli noktalardan birisi de mantarların olması. Ağaçların iletişimi bir tür zeka modeli şeklinde anlatabilinir. Mikorizal ağlar bu iletişimi sağlıyor. Mikoriza mantar kökü anlamına geliyor.

Sürdürebilir bir düzen için ormanları ve ağaçları nasıl korumalıyız?

1. Ormanlara gitmeliyiz.

2. Balta girmemiş ormanları korumalıyız. (Daha az kesim*)

3. Onları kestiğimizde, mirasları, ana ağaçları, ağları, ormanı ve genleri korumalıyız.

4. Çeşitlilik olacak şekilde ağaç ekmeliyiz. (4)

Konuyu toplamak gerekirse;

Doğa her zaman bizi şaşırtıyor. En az bizim kadar paylaşımcı ve kolektif davranışları var. Her ne kadar bizim, insanlar, gibi konuşamasalar bile ormanların kendilerine has bir dili var.

Kaynak: Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(1) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(2) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(3) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(4) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

“Anne herkesi seviyorum, tanımadıklarımı bile – Mommy I love everyone – TEDxReset” -Hüsne Rhea Çiğdem

“Anlamadığımız hiçbir şeyi sevmiyoruz, sevmediğimiz şeyi de koruyamıyoruz.”

Yaratıcılık, tamlık ve yolculuk hakkında çok güzel bir konuşma. 🙏🏻🔮😊

Umarım dinlerken siz de keyif alırsınız.

Hikaye Anlatmanın Önemi

İnsanlarla iletişimde en etkili yollar hangileri? 👀Hangi yolu kullanırsak, tam da istediğimiz iletişim sağlanır?🧐

Bu sorunun birçok cevabı var. Hikaye anlatmak da kesinlikle bunlardan biri. 🤩Hikayeler çocukluğumuzdan beri hayatımızın bir parçası. Onları masal kitaplarından başlayarak, toplumların ve insanların hikayelerini dinleyerek hayatımızdaki yerleri devam ediyor. 📚🤓💬 Bunlarla beraber güzel bir filmi ve ya dizileri güzel yapan altındaki hikayeler oluyor. En sevdiğiniz film ve dizileri düşününün. 💭 Onları diğerlerinden farklı kılan şeyler neler? 🥇Karakterleri düşündüğünüzde neler onları sizin için önemli yapıyor? ⭐️

Hikayelerin önemi

Hikayeler anlam bulduğumuz tanınabilir kalıplar. Dünyamızı anlamlandırmak ve başkalarıyla paylaşmak için hikayeler kullanıyoruz. Antropologlara göre hikaye anlatmak bilinen her kültürde ortak olarak insan varlığının merkezinde. Bebeklik döneminde öğrenmeye başladığımız, anlatan ve dinleyen arasında simbiyotik bir değiş tokuş yapmayı içeriyor.

Beyin, doğanın görsel biçimlerindeki – yüz, şekil, çiçek – ve ses biçimindeki kalıpları algıladığı gibi, bilgideki kalıpları da algılıyor. Sesin içindeki sinyal onlar. İnsanlar da bu güçlü sinyalleri orada olmasalar bile algılayacak dürtülere sahipler.

İnsanlar hikayelerin parçası olmak istiyor. Bir hikayeye dahil olmak, kendi rollerini üstlenmek için kendi rollerini oluşturmak istiyorlar. (1)

Hikayeler neden etkili?

Princeton Üniversitesi’ndeki bir araştırmada, bilim adamları, iyi anlatılmış bir hikaye dinlediğinizde, beyninizin yanıt veren kısımlarının, öykünün içinde olduğunuzu düşünenler olduğunu buldular. Birisi kavurma kahve kokusundan bahsediyorken, koku korteksiniz çalışıyor. Size bir kalem kapmaktan bahsettiklerinde, motor korteksinizin özellikle el hareketi ile ilgili kısımları cevap veriyor.

Daha da etkileyici olarak, bu etki hikayeyi anlatan kişiye de oluyor. Öyleyse, hikaye canlı olarak veya şahsen anlatılıyorsa, hem hikaye anlatıcısının hem de dinleyicinin beyni birbiriyle senkronize çalışmaya başlıyor! Bu bir odada ya da bir grupta iyi bir hikaye anlatıldığı ve izleyicilerin büyülendiği zaman hissedilen sihir.

Bunun bir açıklaması ayna nöronları. Ayna nöronları, hem bir eylem yaptığımızda hem de aynı işlemi yapan başka birini gördüğümüzde yanıt veren bir beyin hücresi türü. Bunların başka birinin esnemesini gördüğümüzde esnememizin sebebi olduğuna ve muhtemelen empati hissetmemiz için temel olduğuna inanılıyor.

Birisi bir hikaye anlatıyorsa ve beyinlerimiz hikayenin içindeymişiz gibi tepki verirken, hikaye anlatıcısına güçlü bir bağlantı hissediyoruz. (2)

Nasıl başarılı hikaye anlatılır?

Başarılı bir hikayenin iki önemli etkeni var; içerik ve anlam. İyi bir hikaye dinleyicide yarattığı etki ile anlaşılır. Anlattığınız hikayede bilgi ile nasıl anlattığınız etkili bir orantıda olmalı. Sadece bilgi dinleyiciyi sıkabilir.

Burada anlam devreye giriyor. Anlattığınız şey ile dinleyicinin ne yapabileceği de önemli. Bunu bir süreç olarak değerlendirirsek iki kısım – anlatan ve dinleyen- var diyebiliriz. Dinleyenleri merkez alarak başlamak onların nasıl zihinsel bir yolculuk yapacağını anlamamız için çok faydalı. Başka bir deyişle buna “algı ve biliş, duygu ve duygu dansını düzenleyerek geliştirdiğimiz bir deneyim” şeklinde adlandıralabilinir. (3)

Nobel ödüllü Prof. Daniel Kahneman dünyayı anlama sistemlerimizi anlatıyor. Liste halinde anlatmak gerikirse;

1.Sistem : Bu hızlı sistem olarak da tanımalanabilir. Hikaye anlatma bu sisteme ait. Otomatik olarak adlandırdığımız eylem türleriyle ve sezgisel olarak adlandırdığımız düşünce türleriyle ilişkili. Araba kullanırken bir engelden kaçınmamıza ya da anneninizin bir resmini gösterdiğimde bir duygu uyandırmamıza izin veren eylemler üretiyor. Hikayeler ile gerçekliklere anlam vermemizi sağlıyor ve bizim için anlamlı ve uyumlu hikayeler üretiyor.

2.Sistem: Zihinsel çaba gerektiren eylemler ve kasıtlı olarak adlandırdığımız düşüncelerle ilişkili. Bir haritayı okumamıza veya bir formu doldurmamıza izin veren eylem türlerini üretiyor. Sistem 2 yavaş sistem.

Yale Üniversitesi’nden Prof. Dan Kahan ise kültürel bilişden bahsediyor. Daha açmak gerekirse, kültürel değerlerimizin risk algımızı ve bağlantılı tedbir alma inançlarımızı şekillendirdiğini söylüyor. Anlam ve içerik kanalları onun ana etkenleri. İçerik kanalı ile içeriği filtrelerden geçirip, netleştirerek anlaşılabilinir hale getiriyoruz. Anlam kanalında ise anlatılan, insanlar olarak, bilgileri bilinçsiz olarak daima değerlendirmemiz ve yaşamımızı nasıl etkileyeceğini ve ait olduğumuz sosyal gruplarla bağlantılarını incelememiz. Bundan dolayı, dinleyicinin nerede olduğunu ve onlarla nasıl bağlantı kuracağımızı bilmemiz gerekiyor. (4)

Kısaca anlatmak gerekirse, nasıl iyi bir hikaye anlatırsınız? 🙂

1. Tanımlayın: Detayları fikirlerinizi ve içeriği eklemeden tek tek anlatın.

2. Duyusal bilgileri kullanın: Nasıl kokular ve sesler vardı?Hikayede bir şeye dokunduğunuzda neler hissettiniz?

3.Hikayede duyguları kullanın: Neler hissetiğinizi anlatın. Duygular sizi insanlara daha ulaştıracaktır.

4. Düzenleyin: Hikayede öncelikle ne anlatmak ve dinleyicinin ne duymasını istediğinizi belirleyin. Bunu destekleyecek detayları kullanın.

5.Olayları sırasıyla anlatın: Dinleyici sonunu bildiği hikayeden kopabilir. (5)

(1) Frank Rose, The Art of Immersion: Why Do We Tell Stories?, son güncelleme 3 Ağustos, 2011, https://www.wired.com/2011/03/why-do-we-tell-stories/

(2) Frank Rose, The Art of Immersion: Why Do We Tell Stories?, son güncelleme 3 Ağustos, 2011, https://www.wired.com/2011/03/why-do-we-tell-stories/

(3) Angela Morelli, Content and Meaning. Story-telling and Story-listening., son güncelleme 28 Kasım, 2014, https://medium.com/@angelamorelli/content-and-meaning-story-telling-and-story-listening-4386478f518a

(4) Angela Morelli, Content and Meaning. Story-telling and Story-listening., son güncelleme 28 Kasım, 2014, https://medium.com/@angelamorelli/content-and-meaning-story-telling-and-story-listening-4386478f518a

(5) Frank Rose, The Art of Immersion: Why Do We Tell Stories?, son güncelleme 3 Ağustos, 2011, https://www.wired.com/2011/03/why-do-we-tell-stories/