Ağaçların Birbiri ile İletişimi

Suzanne Simard -Orman Ekolojisi Profesörü- ağaçlar hakkında, “Yerin altında başka bir dünya var.” (1) diyor. Sadece üstünü gördüğümüz bu kocaman yemyeşil dünya bildiğimizden çok daha zengin. Hatta, bir insan gibi paylaşımcı ve sosyal de denilebilinir.

Simard ağaçların arasında iletişim olup olmadığını bulmak için ormanda kağıt huşu, Douglas göknarı ve boylu mazı ağaçlarının 80 kopyasını yetiştirerek bir deney yapıyor. Deneyi yaparken ormanda çalıştığı için şansına da bir anne ayı bol bol ziyaretine gidiyor.

Deneyi nasıl tasarlıyor?

Kanada’da Canadian Tire’de kağıt huşu ağacına karbon-14 radyoaktif gazı, Douglas göknarına da kararlı izotop karbon-13 karbondioksit gazı enjekte ediyor. İki gaz kullanmasının sebebini “Türler arasında iki taraflı iletişimin olup olmadığını merak ettiğim için iki tane izotop kullandım.” (2) şeklinde açıklıyor.

Sonuçlar neler ?

Kullandığı izotoplar iki taraflı bir iletişim olduğunu kanıtlıyor. Kağıt huşu gazı emiyor ve Douglas göknarı ile iletişime geçiyor. Yazları huş ağacı göknara göknarın huş ağacına gönderdiğinden gölgedeyken daha fazla karbon gönderiyor. Sonraki denemelerde de tam tersi gözlemleniyor. Huş ağacı yapraksız kalırken göknar büyüdüğü için, ona daha fazla karbon gönderiyor. (3)

Bu iletişim nasıl kuruluyor?

İletişim karbonla beraber azot, fosfor, su, savunma sinyalleri, allel kimyasalları ve hormonlar ile de kuruluyor. Çalışma sırasında önemli noktalardan birisi de mantarların olması. Ağaçların iletişimi bir tür zeka modeli şeklinde anlatabilinir. Mikorizal ağlar bu iletişimi sağlıyor. Mikoriza mantar kökü anlamına geliyor.

Sürdürebilir bir düzen için ormanları ve ağaçları nasıl korumalıyız?

1. Ormanlara gitmeliyiz.

2. Balta girmemiş ormanları korumalıyız. (Daha az kesim*)

3. Onları kestiğimizde, mirasları, ana ağaçları, ağları, ormanı ve genleri korumalıyız.

4. Çeşitlilik olacak şekilde ağaç ekmeliyiz. (4)

Konuyu toplamak gerekirse;

Doğa her zaman bizi şaşırtıyor. En az bizim kadar paylaşımcı ve kolektif davranışları var. Her ne kadar bizim, insanlar, gibi konuşamasalar bile ormanların kendilerine has bir dili var.

Kaynak: Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(1) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(2) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(3) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

(4) Simard, Suzanne. “How trees talk to each other” Filmed 2016. TED video, 18:19. https://www.ted.com/talks/suzanne_simard_how_trees_talk_to_each_other

Afife Küçükbenli- Kitaplar ve Sevginin Gücü

“Hayallerinizin peşinden koşmayın; onları tutun. Yakalayın ve hayata geçirin. Hayaller hayata geçtiği zaman insan çok mutlu oluyor.”

Sevdiğimiz birşeye tutunmak neden önemli? ❤️

Sevgi nasıl yayılır?🌏

Afife Küçükbenli’nin okuduğu kitaplar ile yarattığı hayatı nasıl? 🎆

Yukarıda bulunan soruların cevaplarını ve Afife Hanım’ın ilham verici hayatını aşağıdaki konuşmadan dinleyebilirsiniz.

Umarım siz de keyif alırsınız. 🙏🏻

“Anne herkesi seviyorum, tanımadıklarımı bile – Mommy I love everyone – TEDxReset” -Hüsne Rhea Çiğdem

“Anlamadığımız hiçbir şeyi sevmiyoruz, sevmediğimiz şeyi de koruyamıyoruz.”

Yaratıcılık, tamlık ve yolculuk hakkında çok güzel bir konuşma. 🙏🏻🔮😊

Umarım dinlerken siz de keyif alırsınız.

Ağaçları İyileştiren Sanatçı

Varsayın dünyayı güzelleştirmek için gücünüz var, bu güç ne olurdu? 🔮 Nasıl ve nerelerde kullanırdınız?🎆

Sanatçı Diana Yevtukh dünyayı sanatıyla güzelleştiren, kendi kelimeleriyle iyileştiren, insanlardan biri. Büyüme süreci, böcek hasarları ve hastalık sonuçları olarak ağaçlarda oluşan boşlukları nakışlarıyla dolduruyor. Sanatçı, bu dolmaları gereken yara izleri olarak adlandırıyor. Bu boşlukları çiçek desenleri ve anatomik desenler ile dolduruyor. Sanatçının eserlerini aşağıda bulabilirsiniz.

Görseller: https://www.instagram.com/diana.yevtukh/

Ece Burgaz, Ağaçların Yaralarını Nakışla Sarmak, son güncelleme 7 Ocak, 2020, https://bigumigu.com/haber/diana-yevtukh-agaclarin-yaralarini-nakisla-sarmak/

Gençliğime Sevgilerimle – Nil Karaibrahimgil

Gençliğinize sizi zenginleştiren taraflarınızı anlatan bir mektup yazacak olsanız neler yazarsınız? ✉️

Sizi neler mutlu etti? 😊

Şuan sizi bulunduğunuz bu konuma hangi güzel olaylar getirdi? ⭐️

Bu olayların sizin için değerleri neler? ❤️

Bugünden geleceğe neler yaparsanız gençliğiniz sizinle devam eder?🤩

Nil Karaibrahimgil’in bu güzel şarkısının sizi mutlu etmesi dileğiyle. 🍀

7. Koçluk Konferansı – Öz’le Geleceğe

Geçen hafta inanılmaz ilham veren bir konferansa katıldım. Konferans, 16 Ekim 2019 tarihinde gerçekleşti. Bu etkinliğin amacı, koçluğun farklı alan ve disiplinlerle nasıl birleştiğini anlatmaktı.

Konuşmacılar kimlerdi?

Konferansa konuşmacı olarak, Ahmet Akın, Alla Kazajeva, Ann Ridone, Atilla Kıyak, Emre Başkan, Nasuh Mahruki, Nurdoğan Arkış, Ömer Şengüler ve H. Ulaş Özcan katıldı.

Hangi konular konuşuldu?

Konferansta;

Ahmet Akın iş ortamında yaratıcılık,

Alla Kazajeva koçluk kültürü,

Ann Ridone sosyal etki için koçluk,

Atilla Kıyak liderlik ve stratejik düşünme,

Emre Başkan iş dünyasında konfor alanı ve gelecek,

Nasuh Mahruki potansiyellerimize ulaşmak,

Nurdoğan Arkış hayatta yaptığımız seçimler,

Ömer Şengüler iş dünyasında nasıl başarılı olabiliriz,

H. Ulaş Özcan 2050 yılının bize ne getireceği, değerler ve kurumlar hakkında konuştu. ICF Türkiye Başkanları bir panelle konferansı noktaladı.

Neler ön plandaydı? Beni en çok neler etkiledi?

Konferasında temasına bakıldığında öz ve öz ile geleceğe gitmek en çok ön planda olan konulardı. Konuşmacılar bunlara farklı açılardan yaklaşıp, katılımcılara ilham oldular. Elbette bütün konuşmacılar ve yaklaşımları çok değerliydi fakat bana kattıkları yeni bakış açılarıyla en çok etkileyen birkaç konuşma vardı.

Ahmet Akın’ın konuşmasında kullandığı yaratıcılık tanımları ve örnekler beni çok etkiledi. Duchamp benim en sevdiğim sanatçılardan biri. Kavramsal ve çağdaş sanat, sanat anlayışımı değiştiren alanlar oldu. Ahmet Bey’in Duchamp’ın bir eserini kullanması, konuşmasını bende farklı bir boyuta taşıdı. Ek olarak klişelere yaklaşımı da bende yeni bir farkındalık oluşturdu.

Emre Başkan ve H. Ulaş Özcan ise analitik yaklaşımları ile çok değerli bilgiler verdiler. Sundukları veriler ile iş dünyasında baskın düşünceleri ve geleceğin bize neler getirebileceklerini anlattılar. İnsanların ne düşündüklerini somut olarak görmek, geleceği anlamayı kolaylaştırdı.

Son olarak, Nurdoğan Arkış kendimize ve diğerlerine nasıl yaklaşmamız gerektiğini çok güzel bir şekilde anlattı. Dinleyicilerini ben ve sen konumunu dışında, o – iletişimde olmayacağımız ama bizden etkilenebilecek diğer kişiler– konumunu da anlatarak çevremiz hakkında farklı bir bakış açısı kattı.

Yazıyı genel olarak toplamak gerekirse;

7. Koçluk Konferansı beni çok etkiledi. Birçok önemli kişiyle tanışma ve onların konuşmalarını dinleme fırsatı elde ettim. Hepsi bende ayrı izler bıraktı. Dinlediğim her konuşmadan beynime aldığım notlar ile çok güzel bir gün geçirdim.

*İlk ve son görsel ICF Türkiye’den alınmıştır.

BiSU – UNICEF Projesi

Su içmek en temel ihtiyaçlarımızdan birisi. Birçok doktor ve alanlarında uzman kişi, suyun insan için faydalarını anlatıyor. Yaptığı projelerle bilinen UNICEF, 2018 yılında BiSU ile yaptığı proje ile temiz suya erişimi olmayan çocuklara yardımcı oluyor. Proje günlük hayatlarımızda kullandığımız telefon ile kolayca kullanabileceğimiz bir uygulama ile devam ediyor.

Proje nedir? Nasıl tasarlanmış?

Diğer detaylardan bahsetmeden önce, projenin sloganı çok dikkat çekiyor. “ Temiz su her çocuğun hakkı.” sloganı çok etkili. Projede demin de yazdığım gibi, akıllı telefonlarımıza yükleyebileceğimiz bir uygulama bulunuyor. Bu uygulama ile, mobil olarak su ısmarlıyor ve her ısmarladığınız su ile temiz suya ihtiyacı olan çocuklara yardımcı olabiliyoruz. Uygulama üzerinden verdiğiniz her sipariş 5 çocuğun 1 günlük su ihtiyacını karşılıyor. Projede adını bildiğimiz birçok su markası da bulunuyor.

Proje şu ana kadar nasıl sonuçlar elde etmiş?

Projeye başlarken 12 milyon çocuğa ulaşılacağı öngörülmüş. Fakat, bir yıl içinde 14 milyon çocuğa ulaşılmış. Projenin bu kadar hızlı büyümesi çok güzel bir şey.

UNICEF bu konu hakkında başka neler yapıyor?

UNICEF’in su, sanitasyon ve hijyen (WASH) ekibi bulunuyor. Bu ekip, dünyada 100’den fazla ülkede su, sanitasyon ve hijyen çalışmalarıyla beraber, temel hijyen uygulamalarını düzeltmeye odaklanıyor. 2017 yılında 32,7 milyon kişiye ulaşılmış. 2019’da ise 42,8 milyon kişiye ulaşmak

Yazıyı toparlamak gerekirse;

UNICEF ve BiSU çok güzel bir konu üzerinde çalışıyor. Yazılı rakamlar ve öngörülerin ötesine ulaşmış olmak, heyecanladırıcı sonuçlar.

Ece Burgaz, BiSU ve UNICEF 14 Milyon Çocuğu Temiz Suyla Buluşturdu, son güncelleme 10 Ekim, 2019, https://bigumigu.com/haber/bisu-ve-unicef-14-milyon-cocugu-temiz-suyla-bulusturdu/

Gelecek nesiller için neler yapabiliriz?

İnsanların da süper kahramanlar gibi süper güçleri var! Zihinsel zaman yolculuğu! Bu gücümüz ile medeniyetleri, geçmişi ve geleceğimizi yarattık. (1)

Bu gücü daha güzel bir gelecek yaratmak için nasıl kullanabiliriz?

Çeyrek dönem karı artıran pazarların ortasında anında memnuniyet kazanmayı teşvik eden bir kültürde yaşıyoruz. Toplumların gelecek nesilleri düşünmek için hiç bu kadar önemli zamanı olmamıştı. Daha sıcak bir gezegen ve artan eşitsizliğin gelecekteki tehditlerine hazırlanmalı ve geleceğe yatırım yapmalıyız. Şehirleri canlandırmalı , yiyecek tedarikini korumalı ve hastalıklar için tedaviler bulmalıyız. Kısaca anlatmak gerekirse, gelecek nesillerin bizi güzel hatırlayacağı şeyler yapmalıyız.(2)

Bunu nasıl yapabiliriz?

Bina Venkataraman bunu yapmamız için bir kaç adım anlattı. Bunlar;

1. Geleceği hayal etmeliyiz. Teknolojinin ilerlemesi ile toplum yeniden oluştu. Geçmişte olmayan ve gelecekte , belki de daha da hızlı bir şekilde, yeni yaşam dinamikleri getirecek araçlar var. Bundan dolayı, geleceği uzun süreli tahmin edemeyebiliriz. Uzun süreli çözümler için geleceği yazının başında da yazdığım gibi zihinsel zaman yolculuğu ile hayal etmeliyiz. Bunu rol yapma oyunları ile yapabiliriz. Böylece, olabileceklere bakış açımızı genişletiriz. Bu Pentagon’da da kullanılan bir yöntem.

2. Gençleri dinlemeliyiz. Onlar bu anın ve geleceğin parçası. Farklı bakış açılarıyla bizlere fikir verebilirler. Onlarla daha fazla beraber çalışmalıyız.

3. Miras değil, hatıralar bırakmalıyız. Hatıra derken demek istenilen, gelecek nesillerin bir sonrakine de rahatlıkla bırakabileceği kaynaklar. Onlara öyle şeyler bırakmalıyızki, bulundukları her zamanda kullanabilinir kaynakları olmalı. Şuan bunu amaçlayan Dear Tomorrow adında bir oluşum var. Buradan gelecek nesillere, kendi çocuklarınız veya insanlık olabilir, mesaj bırakabiliyorsunuz. Onlara bırakmak istediğiniz dünyayı anlatabiliyor ve kendi yapabileceklerinizi düşünebiliyorsunuz. (3)

Bina Venkataraman beni nasıl etkiledi?

Venkataraman oldukça değerli fikirleri olan bir kadın. En çok neyin etkilediğini sorarsanız, cevabım insanı merkeze koyan çözüm odaklı adımlar paylaşması. Bir başka beni etkileyen şey ise, teleskop metaforu. Ted konuşmasında teleskop metaforunu gelecek hakkında düşüncelerinde kullanıyor. Tam olarak yazmak gerekirse, “Bunları, ufku taradıklarında kullanılan eski kaptanların gönderdiği teleskoplar gibi bir şey olarak düşünün. Sadece mesafe ve okyanusa bakmak yerine, bu araçlar gelecek zamana bakmak içindir.” diyor. (4)

Konuyu toparlamam gerekirse;

Dünya hem ekolojik hem de fiziksel anlamda büyük bir değişim yaşıyor. Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakmalıyız. Bunun için kullanılmış ve çözüm getirmeyen adımlar yerine, çözüm getiren ileriye dönük adımlar atmalıyız. Bu anlamda “Gelecek nesiller için neler yapabiliriz?” sorusu yeni bakış açıları sağlıyor.

(1) Venkataraman, Bina. “ The power to think ahead in a reckless age” Filmed 2019. TED video, 13:10. https://www.ted.com/talks/bina_venkataraman_the_power_to_think_ahead_in_a_reckless_age/transcript

(2) Why you should think about being a good ancestor — and 3 ways to start doing it. İdeas.ted (blog), 27 Ağustos, 2019. Erişim Ağustos, 2019. https://ideas.ted.com/why-you-should-think-about-being-a-good-ancestor-and-3-ways-to-start-doing-it/

(3) Why you should think about being a good ancestor — and 3 ways to start doing it. İdeas.ted (blog), 27 Ağustos, 2019. Erişim Ağustos, 2019. https://ideas.ted.com/why-you-should-think-about-being-a-good-ancestor-and-3-ways-to-start-doing-it/

(4) Venkataraman, Bina. “ The power to think ahead in a reckless age” Filmed 2019. TED video, 13:10. https://www.ted.com/talks/bina_venkataraman_the_power_to_think_ahead_in_a_reckless_age/transcript

Çevre Yasası için Mezuniyet Mirası

Merriam Webster’da dünyanın tanımı ;

-Yerkürede* insan varlığının durumu

-insanları ve üzerindeki her şeyi içeren Yerküre

-Yerkürenin sakinleri: insan ırkı.

Bu tanıma baktığımızda, insanların dünyadaki varlığını, önemini, görüyoruz. (1) Başka bir tanım daha ekleyecek olursak, bu “ Yerkürenin insanlı hali” olabilir. Yerküre var ama dünya bizimle oluşuyor. “Dünyayı nasıl daha iyi yapabiliriz?” sorusu da odaklanılması gereken önemli sorulardan birisi. Filipinler’de devlet tarafından mezun olacak öğrenciler için yeni bir şart çıktı. Çevre Yasası için Mezuniyet Mirası’na göre mezun olmak isteyen öğrenciler 30 ağaç dikmek zorundalar. (2)

Daha detaylı anlatmak gerekilirse;

Sanayi ve tarım arazilerinin yayılmasıyla Filipinler’de ormansızlaşma artmaya başladı. Tarihe baktığımızda, 1934’den 1988’e kadar 24.2 milyon dönüm kayıp yaşandı. Ormansızlaşmanın önüne geçmek için yeni yasa senatoya gönderildi. (3)

Yasa ile ne amaçlanıyor?

Gary Alejano bir neslin toplam 525 milyar ağaç dikeceğini öngördüklerini söyledi. Yapılan açıklamaya göre, her yıl anaokulundan 12 milyon, liseden 5 milyon ve üniversiteden 500.000 öğrenci mezun oluyor. Bu hesaba göre, her yıl toplam 175 milyon yeni ağaç dikilecek. (4)

* Görseldeki bilgiler Forbes kaynağından alınmıştır.

Yasa nasıl hayata geçecek?

Hükümet fide üretimi, saha tespiti, izleme, değerlendirme ve teknik destek verecek. Dikilecek ağaçlar, bölgelerin topografyasına ve iklim yapılarına göre belirlenecek. Ağaçların dikileceği alanlar; ormanlar, Mangrov ormanları ve sit alanları, askeri ve sivil araziler, kentsel alanlar, aktif olmayan veya terk edilmiş maden sahaları ve diğer uygun alanlar olacak. (5)

Bu yasa neden önemli?

Bu yasa, hem açıklanan rakamlar hem de öngörülen etkiler açısından gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabileceğimizi gösteriyor. Bizim büyükler olarak görevimiz, onlara güzel bir dünya bırakmak. Tekrar yukarıdaki dünya tanımını düşündüğümüzde, insanın varlığını koruması için yeryüzünü de koruması gerekiyor.

*Yerküre: yeryüzü, toprak (Earth kelimesinin türkçe karşılığı)

(1) Peter Stefanyi, Who do we want to “Save” here?, son güncelleme Ekim 2018, https://www.theworldgame.org/en/who-do-we-want-to-save

(2) Ece Burgaz, Filipinler’de Mezun Olmak İsteyen Her Öğrenciye 10 Ağaç Dikme Şartı, son güncelleme 14 Haziran, 2019, https://bigumigu.com/haber/filipinler-de-mezun-olmak-isteyen-her-ogrenciye-10-agac-dikme-sarti/

(3) Trevor Nace, New Filipino Law Requires Every Student To Plant 10 Trees If They Want To Graduate, son güncelleme 29 Mayıs, 2019, https://www.forbes.com/sites/trevornace/2019/05/29/new-filipino-law-requires-every-student-to-plant-10-trees-if-they-want-to-graduate/#3401398e5aeb

(4)Trevor Nace, New Filipino Law Requires Every Student To Plant 10 Trees If They Want To Graduate, son güncelleme 29 Mayıs, 2019, https://www.forbes.com/sites/trevornace/2019/05/29/new-filipino-law-requires-every-student-to-plant-10-trees-if-they-want-to-graduate/#3401398e5aeb

(5)Ece Burgaz, Filipinler’de Mezun Olmak İsteyen Her Öğrenciye 10 Ağaç Dikme Şartı, son güncelleme 14 Haziran, 2019, https://bigumigu.com/haber/filipinler-de-mezun-olmak-isteyen-her-ogrenciye-10-agac-dikme-sarti/

Koçluk Nedir? Dünya Oyunu

Biz teknoloji, bilim, iletişim ve diğer alanlarda olan gelişmelere bakarsak en ayrıcalıklı ve rahat yaşayan insanlarız. Yaşamak için daha heyecan verici bir dönem daha olmadı. 21. Yüyzılın gelişmeleri ile yıldızlara ulaşabilir, istediğimiz kişiyle hemen iletişim kurabilir ve istediğimiz hayatı yaratabiliriz. Büyük ve küçük kavramları ise yeni anlamlarıyla gelişim ve ilerlemeye bakış açımızı değiştirdi. Artık bir şirketin veya başka şeylerin büyük veya küçük olması sürdürebilirliği ile bağlantılı. (1)

İlk yazımda da kullandığım bu kısım, günümüz dünyasını en güzel şekilde anlatıyor. Bir saniyede başarılı olabilir ve aklınıza bile gelemeyen alanlarda ilerleyebilirsiniz. Bu yeni dünya bize yeni bakış açıları sunarken sorunları çözmek için yollar da gösteriyor. Bu yazımda koçluğun tanımını yaparken biraz daha sosyal bir seviyeye çıkıp dünya oyunu metaforundan bahsedeceğim. Dünya oyunu metaforu Marilyn Atkinson tarafından sunulmuş yeni bir tanım. Bir koç olarak dünya oyuncusu olmak beni mutlu eden katkılarından biri.

Dünya oyunu nedir?

Çözüm odaklı koçluk yapıcı bir düşünce sistemine sahip. Farklı düşünce yapıları, kapalı uçlu konuşmaları ve otoriter yapıları oluşturuyor. Bunu aşmak için insanların taze bir bakış açısına sahip olmaları gerekiyor. Dünya oyunu taze bakış açısını getirebilecek yollardan biri. Evet/hayır düşünme sistemi insanlara daha dar açıdan baktırırken, dünya oyunu evet /ve düşünme sistemini oluşturuyor. (2)

Evet/ve nedir?

Çözüm odaklı koçluğun en güzel yanlarından biri farketmediğiniz diğer bakış açılarınızı görmeye başlamak. Başka bir deyişle; bir şeyi birden fazla sizi destekleyen şekilde yapabilmek. Beynimiz bir şeyi nasıl deneyimlediğimizden bağımsız her şeyi olumlu algılar. Bir şeyi yaşıyor olmak onu o şekilde kaydetmek için yeterlidir. Tatmin olmama durumuna geldiğiniz noktaya kadar her şey bizim için normaldir. Farklı noktalardan bakmak, başka çözümlerin de olduğunu gösterir. Bu kısmı toparlamak gerekirse; evet/hayır düşünme sistemi bizi iki odakla düşündürürken evet/ve düşünme sistemi bize bütün yelpazeyi gösterir. (3)

Neden oyun?

Marilyn Atkinson bir röportajda dünya oyununu anlatırken gelecekte de devam edebilecek, “ben oynamak ister miyim ?” sorusunu soracağımız ve evet cevabını vereceğimiz bir yaşam oluşturmaktan bahsediyor. Oyun geleceği sürdürebilir şekilde devam ettirmemiz için kullanılan bir metafor. (4)

Bu oyun nasıl oynanır?

Bu oyun Biz olarak oynanır. Biz olmak insanların yaş, cinsiyet, ırk, din, engel, politik ideolojiler, tarih ve meslek farketmeksizin birlik olması ve birleşmesi anlamına geliyor. Bu hepimizin dünyayı daha iyi bir yer yaptığı bir oyun. Biz bir bütünün parçası olarak bütünlüğümüze geri döner ve insanlığın iyiliği için beraber hareket edersek dünya daha güzel bir yer olur. Başka bir deyişle dünyaya daha geniş bakarsak daha zengin bir yaşam yaratırız. (5) Tarihe baktığımızda bu düşünceye ilham olan kişilerden biri Galileo. Galileo mühendis, matematikçi ve birçok ünvana sahip. Fakat, onu ilham kaynağı yapan ünvanlarından biri teleskobun yaratıcısı olması. Galileo teleskobu icat ederek bir gerçeğin nasıl yeniden inşa edilebileceğini gösterdi. İnsanlar Jupiter’in 4 ayını görebiliceklerdi. O zamanın inançları ve gerçeklerine bakıldığında, gökyüzüne bakabilmek akla gelmeyecek bir düşünceydi. Bu icat onun gelecek algısı ve oluşan resme ne kadar bağlı olduğunu gösterdi. (6)

Yazdıklarım genel olarak toparlarsam;

Gerçeklik herkese göre değişen ve anlamı bulunan duruma göre çeşitlilik de getiren bir şey. Bundan dolayı aynı gözüken olaylar ve durumlar farklı şekilde görülebiliniyor. (7) Bu maalesef fikir ayrılıkları ve sonra da dünyanın geleceğini tehlikeye sokabilecek sonuçlara yol açabiliyor. Bizim yapmamız gereken farklılıkları avantaja çevirip Galileo’nun yarattığı gibi potansiyellerimizin birleştiği yeni bir gerçeklik yaratmak.(8) Biz bir şeyin parçasıyız ve o da bizim. Getirdiği farklı bakış açıları ile koçluk bu şekilde çok güzel bir araç. Bir şeyi düşünürken kendimize neden, nasıl, ne ve kim için sorularını sormamız gerekiyor. (9) Bu soruları sorarken kıvılcım anını kullanmamız gerekiyor. Malcolm Gladwell kitabında kıvılcım anı dediğimiz anı şu şekilde tanımlıyor;

Bir fikrin, bir trendin veya davranış biçiminin, herhangi bir nedenle bir eşiği aştıktan sonra hızla yayılmaya başladığı o büyülü nokta.

Kitabın kabında sorduğu “Küçük şeyler nasıl büyük farklar yaratır?” sorusu da gerçekten akılda kalıyor. Bu büyülü nokta insanların biz olarak taze bir bakış açısı yaratmasını sağlayan araç. (10) Bu nokta ile daha sürdürebilir bir gelecek daha hızlı oluşur ve torunlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakırız. (11) Yazımı bitirirken izninizle size son bir soru sormak istiyorum; O küçük şeyleri farkettiğinizde hayatınızda nasıl farklılıklar görürsünüz?

(1) 21st Century Coaching Reality, son güncelleme 2018, https://theworldgame.org/en/21st-century-coaching-reality

(2) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson

(3) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson

(4) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson

(5) About WG, erişim 18 Mayıs, 2019,https://theworldgame.org/en/about-wg

(6) Marilyn Atkinson, The Vision Of Galileo – Part one, erişim 16 Haziran, 2019 https://theworldgame.org/en/the-vision-of-galileo

(7) Peter Stefanyi, Facts in a complex world are observer dependent, son güncelleme Mart 2019, https://theworldgame.org/en/facts-in-a-complex-world-are-observer-dependent

(8) Marilyn Atkinson, The Vision Of Galileo – Part one, erişim 16 Haziran, 2019 https://theworldgame.org/en/the-vision-of-galileo

(9) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson

(10) Malcolm Gladwell The Tipping Point – Kıvılcım Anı kitabının tanıtım bülteni*

(11) Podcast: The World Game with Marilyn Atkinson, son güncelleme 26 Mart, 2019, https://erickson.edu/podcast-world-game-marilyn-atkinson