Hareket etmek hayatıma neşe katan en önemli şeylerden biri. Hareket etmenin neredeyse bütün türlerini çok seviyorum. Zihnim yorgunken dinçlik, kafam bir şeye takıldığında ise çözüm getiriyor. Hareketi bir çok şekilde de hayatıma katıyorum. Düzenli olarak spor yapmaya çalışıyor ve yapamadığım günlerde de mutlaka evden dışarı yürümek için çıkıyorum.
Etiket: hareket
“Anne herkesi seviyorum, tanımadıklarımı bile – Mommy I love everyone – TEDxReset” -Hüsne Rhea Çiğdem
“Anlamadığımız hiçbir şeyi sevmiyoruz, sevmediğimiz şeyi de koruyamıyoruz.”
Yaratıcılık, tamlık ve yolculuk hakkında çok güzel bir konuşma. 🙏🏻🔮😊
Umarım dinlerken siz de keyif alırsınız.
Bilgisayarlar bizi dansımızdan tanıyor.
Yapılan yeni çalışmaya göre , makine öğrenme teknolojisi kişileri dans tarzından tanıma konusunda yüksek oranda etkili.
Bu ne demek?
Müzik tarzından bağımsız olarak dans tarzımız neredeyse her zaman aynı ve bir bilgisayar dansçıyı şaşırtıcı bir doğrulukla tanımlayabiliyor.
Çalışmayı kim yapmış?
Son birkaç yılda, Finlandiya’daki Jyväskylä Üniversitesi Disiplinlerarası Müzik Araştırmaları Merkezi’ndeki araştırmacılar, katılımcıların hangi tür müzik ile dans ettiklerini anlayan bir sistem üzerinde çalıştı.
Çalışma nasıl tasarlandı?

73 katılımcıya 8 müzik türü dinletildi. Katılımcılardan duydukları şarkılara içlerinden geldiği gibi dans etmeleri istendi.
Sonuçlar nasıldı?
Araştırmacılar, müzik türlerini ayırt etmeye çalışarak katılımcıların hareketlerini makine öğrenmesini kullanarak analiz ettiler. Ne yazık ki, bilgisayar algoritmaları doğru türü % 30’dan daha az belirleyebildi. Bununla birlikte, bilgisayarın %94 oranla 73 kişiden hangisinin dans ettiğini doğru bir şekilde tespit edebildiğini keşfettiklerinde şok oldular.
Dr. Pasi Saari “Bir insanın dans hareketleri bir tür parmak izi gibi görünüyor. Her kişinin ne tür müzik çalarsa çalsın aynı kalan benzersiz bir hareket imzası var.” dedi. Bununla birlikte, bazı türler bireysel dans hareketleri üzerinde diğerlerinden daha fazla etkiye sahipti. Bilgisayar, metal müzikle dans ederken bireyleri tanımlamada daha az doğruydu. Emily Carlson, “Metal ile headbang gibi belirli hareket türleri arasında güçlü bir kültürel ilişki var. Metal müziğinin daha fazla dansçının benzer şekilde hareket etmesine neden olması ve onları birbirinden ayırmasını zorlaştırması muhtemel.” dedi.
Araştırma nasıl yorumlandı?
Carlson “Hareket imzalarımızın hayatımız boyunca aynı kalıp kalmayacağı, bu hareket imzalarına dayalı kültürler arasındaki farklılıkları tespit edip edemeyeceğimiz ve insanların bilgisayarlarla karşılaştırıldığında dans hareketlerinden bireyleri ne kadar iyi tanıyabilecekleri gibi birçok yeni sorumuz var. Çoğu araştırma cevaplardan daha fazla soru sorduruyor ve bu çalışma bir istisna değil. ” yorumunu yaptı.
Neuroscience News, The way you dance is unique, and computers can tell it’s you, son güncelleme 17 Ocak, 2020, https://neurosciencenews.com/ai-dancing-15509/
Yaratıcılık nedir? Nasıl yaratıcı olunur?
Yazıya başlamadan önce size bir soru sormak istiyorum; Sizce yaratıcılık nedir? Bir insanı hangi özellikler yaratıcı yapar?
Siz cevabı düşünürken ben de cevaplarımı buraya yazıyorum:
Bence, yaratıcılık potansiyelimizi birden fazla şekilde görebilmek ve kullanabilmek.
Konuyu başka açılarından da anlamak için, biraz daha araştırma yaptım ve bir kaynak daha buldum. Bilgiler önceden okuduğum ve seyrettiğim diğer kaynaklar ile bağlantısı olan bir bakış açısına sahipti. Özellikle, yaratıcı süreç ve akışta olmanın mutluluğun sırrı olarak tanımlanması ve başlığın “Geleceğin becerisini tanımlamak” şeklinde bir yeri olması beni etkileyen kısımları oldu. (1)
Bu tanımdan farklı olarak neler bu yazıyı değerli kıldı?
Yaratıcılık fikirlerinizi, hayal gücünüzü ve hayallerinizi gerçeğe dönüştürmeyi içeriyor. Yaratıcı olduğunuzda, gizli kalıpları görebilir, normalde alakası olmayan şeyler arasında bağlantılar kurabilir ve yeni fikirler ortaya çıkarabilirsiniz. Yaratıcı yetenek, zor işin bir parçası olan ama büyük ölçüde yaratıcı problem çözme olan yaratıcı düşünceye bağlı. (2)
Mihaly Csikszentmihalyi yaratıcı sürecin içinde olan birisini anlatırken, “Müzik yazmak gibi yeni bir şey yaratmakla tamamen meşgul olduğunuzda, vücudunuzun nasıl hissettiğine veya evde yaşayabileceğiniz herhangi bir soruna dikkat bile etmiyorsunuz. Kişi acıktığını veya yorulduğunu bile hissedemiyor, bedeni yok oluyor, kimliği bilincinden yok oluyor, çünkü hepimizde olduğu gibi yeterince odaklanamıyor. Çok fazla konsantrasyon gerektiren bir şeyi iyi yapmak için oldukça odaklanmalı ve aynı zamanda onun var olduğunu hissetmesi gerekiyor.” açıklamasını yapıyor. (3)
Yaratıcı düşünme öğrenilen mi yoksa doğamızda var mı?
Yaratıcı olmamak öğrenilen bir şey. İnsanlar yaratıcı doğuyor ama büyüdükçe yaratıcı olmamayı öğreniyor. Çocukken bize yıldızlara ulaşmamız söylenirken, büyüdükçe daha dar bir yolda yürümeye başlıyoruz.
Bundan dolayı eğer kendinizi yaratıcı olmayan bir yetişkin olarak görüyorsanız, kendinize yaratıcı ve yenilikçi olmayı tekrar öğretebilir ve bu konuda alışkanlık geliştirebilirsiniz. (4)
Yaratıcılığınızı geliştirmek için yürüyüşe çıkmak gibi şeyler dışında neler yapabilirsiniz?
• Yeni olasılıklara açık olabilirsiniz.
• Dünya ve çevreniz hakkında merakınızı koruyabilirsiniz.
Yapılan bir araştırmaya göre, yaratıcı öngörülerimizin %72’si duşta geliyor. Yeni ve eğlenceli bir bilgi olabilir ama zaten yaratıcı doğduğumuzu düşünürseniz, siz sadece bir şeyin üstünde olan örtüyü kaldırıyorsunuz. (5)
O zaman size cevabını bildiğiniz ama konuyu pekiştirmek için faydalı olacağını düşündüğüm bir soruyu sormak istiyorum. Kimler yaratıcıdır?
Herkes! Ama yaratıcılığını tamamen kullanan insanların belli özellikleri var. Bunlar;
• Soru sormak
• Yaratıcı çözümler bulmak
• Neşeli olmak
• Yüksek duygusal duyarlılığa sahip olmak
• Farklı olmaktan korkmamak
• Alışılagelmiş düşüncelerden farklı düşüncelere sahip olmak (6)

Somut olarak yaratıcı olduğunu düşündüğüm bir kişiden bahsedecek olursam;
Wayne McGregor- koreograf- yaptığı TED konuşmasında dans etmek üzerinden yaratıcı düşünme yöntemlerini paylaştı. Konuşmasının beni en çok etkileyen kısmı “ Kendi sesimi duyurabildiğimi hissettiğim ilk fırsattı” ifadesini kullanarak dans salonunu açma hikayesini anlatmasıydı. Koreograf olmak için onu motive eden şeyin “söylemek ve paylaşmak istediği bir şeylerin var olduğunu hissetmesi”. (7)
Konuşmasında dikkat çeken ana noktalardan biri de bedenin teknolojisi. Bedenin teknolojisini “ teknolojik olarak sahip olduğumuz en edebi şey” diye anlatırken, “İzleyicileri harekete geçirebilecek, etkileyecek ve bazı şeyler hakkında farklı düşünmeye itecek fikirleri beden yoluyla bulmaya kafayı takmış durumdayım.” şeklinde isteğini ekliyor. (8)
Koreografi onun için; fiziksel düşünme süreci, bedenle zihnin işbirliği içinde olduğu ve dağıtılmış bilişsel bir süreç. (9)
Fiziksel düşünme ve beden
Beden varsa fiziksel düşünebiliriz. İç algımız ile örneğin bir bardağı ne zaman ve nasıl tutabileceğimizi biliriz. Bunu fark etmediğimiz zamanlar olabilir. Sebebi kendi bedenimiz hakkında yeteri kadar düşünmememiz. Bir şeyler ters gitmedikçe düşünme gereği duymuyoruz. Bu düşerek kolumuzu kırdıktan sonra kolumuza daha fazla önem vermemiz gibi açıklanabilir. (10)
Fakat nasıl koreografik düşünceyi ve kinestetik zekayı, her şeyi daha genel anlamda düşündüğümüz yöntemlere çevirmeye başlıyoruz?
Her dansın- düşüncenin veya isteğin- bir çıkış noktası var. Bu çıkış noktasını kullanarak, 3 yolu var;
1. Üzerinde çalışılan dış zihinsel mimari ve dansçıların koreograf için hafızalarında tuttukları ile yaptığımız bedenden bedene iletmek.
2. Zihinsel bir mimarimiz var, onu paylaşıyoruz, dolayısıyla, bir sorunu çözüyoruz. Başka bir şekilde yazmak gerekirse, dansçıları mimari nesneleri – şekilleriyle- düşünmek için kullanmak.
3. Kendi kararlarını kendilerinin verebileceği, göreve dayalı bir yöntem. Dansçıların kendileri için ne yapacakları konusunda seçim yapmalarını sağlamak adına zihinsel ve canlı bir resim tasvir etmek. (11)
Yazıyı genel olarak toplamam gerekirse;
Wayne McGregor’un konuşması bu yazının başlangıç noktası oldu ve beni konu hakkında biraz daha araştırma yapmaya itti. Yazının bende en fazla kalan kısmı; “yaratıcı doğmamız ve büyüdükçe yaratıcı olmamayı öğrenmemiz” oldu. Bu en başta yaptığım tanımı destekleyen ve yazının diğer paragraflarında da yansımasını görebileceğiniz bir tanım. (12) Bunlarla beraber, mutlu ve akışta olma kavramlarınında (13) olmaları konunun ne kadar değerli olduğunu bir kere daha gösterdi.
(1) Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(2) Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(3) Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(4)Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(5)Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(6) Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(7) McGregor, Wayne. “ A choreographer’s creative process in real time” Filmed 2012. TED video, 15:18. https://www.ted.com/talks/wayne_mcgregor_a_choreographer_s_creative_process_in_real_time/transcript#t-129481
(8)McGregor, Wayne. “ A choreographer’s creative process in real time” Filmed 2012. TED video, 15:18. https://www.ted.com/talks/wayne_mcgregor_a_choreographer_s_creative_process_in_real_time/transcript#t-129481
(9) McGregor, Wayne. “ A choreographer’s creative process in real time” Filmed 2012. TED video, 15:18. https://www.ted.com/talks/wayne_mcgregor_a_choreographer_s_creative_process_in_real_time/transcript#t-129481
(10) McGregor, Wayne. “ A choreographer’s creative process in real time” Filmed 2012. TED video, 15:18. https://www.ted.com/talks/wayne_mcgregor_a_choreographer_s_creative_process_in_real_time/transcript#t-129481
(11) McGregor, Wayne. “ A choreographer’s creative process in real time” Filmed 2012. TED video, 15:18. https://www.ted.com/talks/wayne_mcgregor_a_choreographer_s_creative_process_in_real_time/transcript#t-129481
(12) Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
(13)Kylie Ora Lobell, What Is Creativity? Defining the Skill of the Future, https://www.creativelive.com/blog/what-is-creativity/
Deep3DFly
Semih Günel, Helge Rhodin, Daniel Morales, João H. Campagnolo, Pavan Ramdya ve Pascal Fua’nın EPFL’de – École Polytechnique Fédérale de Lausanne– aktif öğrenme alanında değerli bir araştırma gerçekleşti. Araştırmanın amacı sineklerin hareketelerini gözlemleyerek aktif öğrenme alanında ilerleme sağlamaktı.
Araştırma nasıl tasarlandı?
Ramdya’nın deneysel düzeninde bir sinek, minik bir koşu bandı gibi küçük bir yüzen topun üstüne yürürken, yedi kamera her hareketini kaydetti. Sineğin üst kısmı taşınmaz bir stada yapıştırıldı, böylece top üzerinde yürürken daima yerinde kaldı. Bununla birlikte, sinek serbestçe hareket ettiğine “inanıyordu”.Toplanan kamera görüntüleri daha sonra hem Ramdya’nın hem de Fua’nın laboratuvarlarıyla çalışan bir doktora öğrencisi olan Semih Günel’in geliştirdiği derin öğrenme yazılımı DeepFly3D tarafından işlendi. Ramdya, “Bu, disiplinlerarası işbirliğinin gerekli ve dönüştürücü olduğunun iyi bir örneği. Bilgisayar bilimi ve sinirbiliminden yararlanarak uzun zamandır devam eden bir zorluğun üstesinden geldik.” dedi.
Neden araştırmada sinekler kullanıldı?
Ramdya sineklerin kullanılma sebebini “Omurgalıların çoğunun aksine, sinekler neredeyse her araziye tırmanabilirler. Bacaklarının uçlarında yapışkan pedler ve pençeler olduğundan, sinekler duvar ve tavanlara yapışabilirler. Bunlar haraketlerini sağlar. Bu da ilginç çünkü herhangi bir yüzeyde dinlenebilirseniz, doğru zamanda hareket etmesini bekleyerek enerji harcamalarınızı yönetebilirsiniz. ” şeklinde anlattı.
Bu, biyoloji boyunca neredeyse her yerde kullanılan bir model organizma olan sinek Drosophila melanogaster için bir hareket yakalama sistemi olan DeepFly3D’nin gelişimini sürdüren robotların tasarımını bilgilendirmek için uçma davranışını yöneten ilkeleri çıkarma vizyonuydu.
Deep3DFly’ı önemli kılan şey nedir?
DeepFly3D ile ilgili özel olan şey, sineklerin 3B pozunu – veya hatta diğer hayvanları – ortaya çıkarabilmesi. Yani, çeşitli biyolojik uygulamalar için benzeri görülmemiş bir çözünürlükte otomatik olarak tahmin yapıp davranış ölçümleri yapabilir. Yazılımın manuel olarak kalibre edilmesi gerekmiyor ve sinek pozunun hesaplanmasında yaptığı hataları otomatik olarak algılamak ve düzeltmek için kamera görüntülerini kullanıyor. Son olarak, kendi performansını geliştirmek için aktif öğrenmeyi kullanıyor.
DeepFly3D, bir meyve sineğinin hareketlerini, pozlarını ve eklem açılarını üç boyutlu olarak etkin ve doğru bir şekilde modellemek için bir fırsat sağlıyor. Bu, diğer organizmalardaki 3D pozları otomatik olarak modellemek için standart bir yol olabilir.
Yazıyı toplamak gerekirse;
Ramdya’nın da dediği gibi sinek, “Bir model organizma olarak izlenebilirliği ve karmaşıklığı çok iyi dengeliyor.” Buna ek olarak, “Nasıl yaptığını öğrenirsek, robotik ve tıp üzerinde önemli bir etkiye sahip olabiliriz ve belki de en önemlisi, bu öngörüleri nispeten kısa bir sürede elde edebiliriz.”sözlerini de ekliyor. Araştırma genel olarak baktığımızda araştırmanın robotik ve tıp alanlarında etkiye sahip olabilmeleri, getirecekleri yeniliklerle merakı arttırıyor.
Neuroscience News, Deep3DFly: the deep-learning way to design fly-like robots,son güncelleme 9 Ekim, 2019, https://neurosciencenews.com/deep3dfly-ai-15052/
Beyindeki motivasyon ile hareket etmeyi bağlayan bir merkez
19 Eylül 2019 tarihinde yayınlanan araştırmaya göre, lateral septum (LS) bir hayvan dolaşırken ve bir ortamda nasıl bir ödül alınacağını öğrenirken hayvanın hızı ve ivmesiyle ilgili bilgileri doğrudan kodlar.
Bu ne demek?
MIT sinirbilimcileri yaptıkları araştırmada, lateral septumun hedefe yönelik hareketi yönlendiren ve motive olunmuş davranışları bağladığını buldu. Örnek vermek gerekirse, akşam yemeği için yiyecek elde etmek beynin tahmin edemeyeceğimiz kadar fazla bölgesinin koordinasyonu ve beraber çalışması ile oluyor. Bunlarla beraber, buz dolabından mı yoksa dışarıdan mı yiyecek alınma gibi etkenleri tartıyor. Hannah Witshafter “ LS’nin yer, hareket ve motivasyonel bilgileri temsil etmesi, LS’nin yer, hız ve diğer çevresel sinyaller dikkate alınarak performansı entegre etmenize veya optimize etmenize yardımcı olabilir.“ diyor.
Bundan önce yapılan araştırmada neler bulundu?
Önceki araştırmalar lateral septuma kaygı, saldırganlık ve etkiyi düzenleme gibi önemli davranışsal işlevleri atfetmişti. Ayrıca bağımlılık, psikoz, depresyon ve kaygı ile ilgili olduğuna inanılıyor.
Sinir bilimciler, lateral septumun mekansal anıları kodlamak ve onları bağlamla ilişkilendirmek için çok önemli bir merkez olan hipokampus ile bağlantılarını ve nörotransmiter dopamin yoluyla hedefe yönelik davranışlara aracılık eden bir bölge olan ventral tegmental alana (VTA) bağlantılarını takip ettiler. Fakat, şimdiye kadar hiç kimse lateral septum’un hareketi ve mekansal ödül bağlamı gibi belirli sinirsel ritimler ile senkronize ederek hareketi doğrudan takip ettiğini ya da hipokampus ile iletişim kurduğunu göstermedi.
Wirtshafter bu konu hakkında “Hipokampus beynin en çok araştırılan bölümlerinden biri. Karşılaştırma yapıldığında motivasyon ve hareketle alakalı bölgeler ile bağlantılı olsa ve hipokampusten fazla sayıda bilgi alsa bile lateral septum hakkında çok daha az şey biliniyor.” diyor.
Ekipden başka bir sinir bilimci olan Wilson,“Lateral septumdaki aktivitenin hareketle kontrol edildiği keşfi, lateral septum aracılığıyla hareket ve dopaminerjik kontrol arasındaki bellek, biliş ve hastalık ile ilgili olabilecek bir bağlantıya işaret ediyor.” dedi.
Nasıl bir deney yapıldı?
T şeklinde bir labirente konulan fareler gözlemlenerek yapıldı. Fareler, ışık ve ses işaretleri kullanarak ödüllendirildiklerine koşullandırıldı.
Yazıyı toparlamak gerekirse;
Wilson ve Wirtshafter “ Genel olarak, bulgular lateral septumdaki harekete bağlı sinyalin, hipokampustan aldığı girdiyle birleştiğinde -hayvan hareketinden kaynaklanan bağlamda ilgili değişiklikler ile beraber – lateral septumun bir hayvanın bulunduğu yerde kendi konumu hakkındaki farkındalığına ve görevi değerlendirme yeteneğine katkıda bulunmasına izin verebileceğini öne sürmektedir.” dedi.
Bu aynı zamanda, lateral septumun rapor edilen etki ve davranışları düzeltme kabiliyetinin iç durumların hareket sırasında nasıl değiştiğini ve bu değişikliklerin sonuçlarını ve sonuçlarını değerlendirme kabiliyetinden kaynaklanabileceğini gösteriyor. Örneğin, lateral septum hareketi pozitif veya negatif bir uyaranın bulunduğu yere doğru veya uzağa yönlendirmeye katkıda bulunabilir.
Bu nedenle, yeni çalışma lateral septumun yönlendirilmiş davranıştaki rolü hakkında yeni bakış açıları sunuyor ve lateral septumun bazı bozukluklarla bilinen ilişkileri göz önüne alındığında, ruh hali, motivasyon ve hareket ve zihinsel hastalıkların nöropsikiyatrik temeli ile ilgili mekanizmaların daha geniş bir şekilde anlaşılması için yeni çıkarımlar sunabilir.
Wirtshafter “ Lateral septumun hareket ve motivasyonda nasıl çalıştığını anlamak, beynin nasıl temel kararlar verdiğini ve bu süreçlerde yaşanan bozulmanın nasıl farklı bozukluklara yol açabileceğini anlamamıza yardımcı olur ”diyor.
Neuroscience News, Study finds hub linking movement and motivation in the brain, son güncelleme 19 Eylül, 2019, https://neurosciencenews.com/movement-motivation-hub-14950/