Minimalizm 2

⭐️Sizce sahip olduğunuz bir eşyayı neler değerli yapar?

👀Hangi özellikleri onu diğer eşyalardan daha fazla kullanabilir hale getiriyor?

💭Bir şeye ihtiyacınız olduğunu nasıl anlarsınız?

İnternetin bu kadar geliştiği ve alışveriş olanaklarının kolaylaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık ihtiyaçlarınız gerçek anlamıyla bir “Sepete Ekle” yada “Satın Al” tuşu ile kapınıza kadar gelebiliyor. Hatta, alışveriş yaparken siteler “Bunu beğendiyseniz, bunları da beğenebilirsiniz.” gibi kısımlar ile dikkatinizi daha da fazla çekebiliyor. Fakat, bu bazen ihtiyacımızdan daha fazla almamıza yol açabiliyor. Bir kazağı beğendiğimiz için hiç giymeyeceğimiz bir rengini almak gibi şeyler yapabiliyoruz. Minimalizm konusunda yaptıkları çalışmalar ile bilinen Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus yeni bellgeselleri “ Less is Now” ile bu anlamda tekrar gündemde. Önceki belgesellerini izlemediyseniz ve konu ilginizi çekiyorsa, seyretmenizi tavsiye ederim.

Bu yazıyı planlarken tekrar “Minimalizm” yazımı okumak ve orada yazdığım tanımı burada da yazmak istedim. Böylece iki yazı arasında daha güçlü bağlar olacağını düşündüm.

Geçmiş yazımda bu anlamda neler dikkatimi çekti?

📍 Minimalizm tanımı; Ne sevdiğini, neyin sana en iyi geldiğini ve gelebileceğini bilmek.

⚖️ Minimalizmi “ihtiyaç dengesi” olarak görmem.

“Less is Now” yeni neler ekledi?

– Bu belgesel ile basit ve kolay kelimelerin farklarını daha net anladım; Minimalizm ile hayatımız basitleşmeye, içeriğine göre sadeleşme de kullanabilinir, başlıyor. Ama bu kolay olanın artması değil, aksine bizim için daha değerli ve ihtiyacımızı karşılayan eşyalara yönelmemiz anlamına geliyor. Daha açık anlatmak gerekirse, T. K. Coleman internet çağında yapılan alışverişi “ Neredeyse sihir!” şeklinde tanımlıyor. Yeni gelişme ve deneyimlerimizi düşündüğümüzde, son derece haklı. Evde bir şeyin eksik olduğunu anlıyor ve 5 dakika içinde bir tuş ile kapımızda bulabiliyoruz. Bu ihtiyaç dengesi korunduğu sürece hayatımızı destekler ama bunu yapabiliyor olmamız, yapmamızı her zaman doğru göstermeyebilir. Yaşam alanlarımızda eşyalardan hareket edemez hale gelmek, hayatı kısıtlamaya başlar. Özetlemek gerekirse, basit yaşamak bir şeyi kullanırken gerçekten ondan ve yaşam alanlarımızdan keyif almak.

– Belgeselde özellikle dikkatimi çeken bir söz vardı; “İhtiyaç yoksa ,1 tane bile fazla.” Bunu yazın kar paltosu giymeye benzetebilirim.

– “Değerli mi? “ ve “Ezbere mi ?” soruları; Bir şeyi gerçekten sizi yansıttığı, hayatınıza fayda sağladığı veya değerli olduğu için mi alıyorsunuz? Yoksa, en moda veya diğerlerinin etkisi ile mi alıyorsunuz?

Yazıyı nasıl toparlarım?

Konuya doğanın bakış açısından bakarsak, ne kadar tüketirsek o kadar çöp üretiriz. Tabi ihtiyaçlarımızı karşılayacak ve keyifli hayatlar yaşayacağız. Ama değer verdiğimiz ve ihtiyacımızdan fazla tükettiğimizde, bu hava ve çevre kirliliği olarak dünyamıza yansıyor. En basit şekilde giymediğiniz ve kullanmadığınız eşyaları bir yere koyun ve ne kadar yer kapladığını görün. Bu sadece dünya için değil, sizin için de gereğinden fazla enerji harcama anlamına geliyor. O eşyaların doldurduğu yerleri size daha fazla keyif veren şeylerle değerlendirebilirsiniz. Böylece, üretkenliğinizde artabilir.

Yorum bırakın